TMMOB Eskişehir İl Koordinasyon Kurulu Kadın Çalışma Grubu adına Duygu Karaca şu ifadeleri kullandı: "Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. 1960 yılında Dominik’te diktatörlüğe karşı direnen Mirabel Kardeşler, özgürlük ve adalet uğruna katledildiler. Onların mücadelesi, bugün dünyanın dört bir yanında şiddete, eşitsizliğe ve baskıya karşı direnen tüm kadınlara ilham olmaya, eylemleri yayılmaya devam etmektedir.”
Duygu Karaca: “Kadına yönelik şiddet politiktir”
Açıklamalarında 6284 sayılı Kanuna ve kadına yönelik şiddetin politik bir sorun olduğuna değinen Karaca şu ifadelere yer verdi: “Biz TMMOB Eskişehir İKK Kadın Çalışma Grubu olarak, kadına yönelik şiddetin bireysel değil, toplumsal ve politik bir sorun olduğunu bir kez daha vurgulamaktayız.”
“Ne yazık ki 2025 Türkiye’sinde, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri her geçen gün artmakta. Bir gecede tek imzayla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi ve 6284 sayılı Kanunun etkin olarak uygulanmaması, kadınların hukuki haklarını korumaktan mahrum bırakmaktadır. Cezasızlık, “iyi hal” indirimleri, ayrımcı yargı dili failleri cesaretlendirmektedir.”
“Ekonomik kriz, düşük ücret, işsizlik ve güvencesiz çalışma koşulları; kadınları iş hayatından uzaklaştırmaktadır. Ayrımcılığa uğrayan diğer tüm kadınlar gibi kadın mühendis, mimar ve şehir plancıları da; meslek yaşamlarında cam tavanlara takılmakta, cam tavan ve mobbing nedeniyle iş yaşamında etkisizleştirilerek, kamusal yaşamdan uzaklaştırılmaktadır.”
“ÇEDES projesiyle, laik ve bilimsel eğitimden ödün verilmekte, 4+4+4 eğitim sistemiyle kız çocuklarının en temel hakkı olan eğitim hakkına ulaşmaları engellenmektedir.”
“Toplumsal ve aile içindeki her türlü şiddetle karşılaşan kadınlar için, kentler yeterince güvenli değildir. Şiddeti önleyici mekanizmalar işletilmemektedir.”
“Dünyanın çeşitli yerlerinde kadınlar; mobbing ve yargı paketleri ile yaşam şeklimize, kıyafetlerimize karışılmakta, Medeni Kanunda yapılması planlanan değişikliklerle kazanılmış miras ve nafaka hakkımıza müdahale edilmeye çalışılmaktadır.”
“Bizler mühendis, mimar ve şehir plancısı kadınlar olarak biliyoruz ki kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sonucudur.

“Eşit, özgür ve şiddetsiz bir yaşam mümkün!”
Basın açıklamasında TMMOB odası olarak taleplerini dile getiren Karaca konuşmalarının sonunda şu şekilde seslendi: “İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girmeli, 6284 sayılı yasa etkin şekilde uygulanmalı, yasal Haklarımız güçlendirilmelidir. Şiddet failleri cezasız kalmamalı, laik, bilimsel, eşitlikçi eğitim güçlendirilmelidir, kadın istihdamı artırılmalı, eşit işe eşit ücret sağlanmalı, kadın dostu kent politikaları hayata geçirilmelidir.
"Biz TMMOB’lu kadınlar; emeğimizle, bilincimizle ve dayanışmamızla bu düzeni değiştirmeye kararlıyız. Eşit, özgür ve şiddetsiz bir yaşam mümkün! Kadına yönelik şiddetin, eşitsizliğin, sessizliğin karşısındayız."