TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, Eskişehir’de düzenlenen XIV. Endüstri ve İşletme Mühendisliği Kurultayı’nın açılış konuşmasında hükümetin ekonomi, sanayi ve yükseköğretim politikalarına yönelik kapsamlı eleştirilerde bulundu. Kurultayın bu yıl “Dijital Çağda Yenileşme ve Verimliliğin Anahtarı” temasıyla gerçekleştirildiğini hatırlatan Yener, konuşmasının başında endüstri ve işletme mühendislerinin teknolojik gelişmeler, dijital dönüşüm, mesleki eğitim ve uygulama alanları açısından kritik bir dönemde olduğunu ifade etti. TMMOB’nin 71 yıllık tarihine rağmen üye sayısının 133 bini, endüstri ve işletme mühendislerinin sayısının ise 9 bin 500’ü geçtiğini belirten Yener, yıl boyunca düzenlenen konferans, seminer ve eğitim faaliyetlerinin önemine dikkat çekti.
"kan kaybediyoruz”
Yener, konuşmasının devamında Türkiye’deki ekonomik ve siyasi uygulamalara yönelik sert ifadeler kullanarak, “Cumhuriyetin iktisadi ve sosyal kazanımları büyük bir tasfiyeye uğramıştır. Kamuya ait büyük sanayi kuruluşlarının özelleştirilerek yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekilmesi; milli varlıklarımızın satılması; laiklik, demokrasi, anayasa ve hukuk ilkelerinin yok sayılmasıyla mühendisliğin eğitimi ve uygulamalarında gerileme yaşanmaktadır.” dedi. Türkiye’nin sanayisizleşme sürecine girdiğini vurgulayan Yener, “Ülkemizin sanayisizleşmesinden, fabrikaların iflas etmesinden, kapanmasından; meslektaş işsizliğinin artmasından, vasıflı insanların yurtdışına kaçmasından dolayı kan kaybediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ekonomide derinleşen sorunlara dikkat çeken Yener, vergi adaletsizliği, yüksek enflasyon, borç yükü, artan açıklar ve hayat pahalılığının mühendisleri de doğrudan etkilediğini belirtti. Sanayide düşük ve orta düşük teknolojiye dayalı üretimin yaygınlaştığını, imalat sanayisinin yüzde 70’inin düşük teknoloji seviyesinde kaldığını söyleyen Yener, “Amaç teknoloji üretmek değil, çok kâr etmektir.” dedi. Türkiye’nin yüksek teknoloji yatırımlarına ihtiyaç duyduğunu ancak mevcut politikaların bunu desteklemediğini belirtti.
Mühendislik eğitimindeki plansızlığa da değinen Yener, “Herhangi bir ihtiyaç planlaması yapılmaksızın; binası, öğretim üyesi dahi olmayan üniversitelerde Endüstri Mühendisliği bölümleri açılmakta, eğitim kalitesi daha da düşmektedir. Plansız açılan bölümler nedeniyle çok sayıda mühendis işsizlikle karşı karşıya kalmaktadır.” diyerek hükümetin üniversite politikalarını eleştirdi. Meslek alanlarında yetkisiz kişilerin görevlendirilmesi, sahte mühendislik ve imza yetkisi suiistimalleri gibi sorunlara dikkat çeken Yener, bunun mesleğin itibarını zedelediğini vurguladı.
Türkiye’nin ekonomik modelini eleştiren Yener, “Beton ve rant ekonomisinden çıkmak, yüzümüzü üretim ekonomisine çevirmek zorundayız.” diyerek kamucu, planlı bir sanayi politikasının gerekliliğini dile getirdi. Özelleştirme ve serbestleştirme uygulamalarının ülkeyi teknoloji üreten değil, sınırlı ölçülerde teknoloji kullanan bir ülke konumuna itmiş olduğunu söyledi. Dijital dönüşümün ancak kamusal yaklaşım, yerli üretim ve güçlü sanayi politikalarıyla mümkün olabileceğini ifade eden Yener, teknolojinin uluslararası güç mücadelelerinin bir parçası haline geldiğini ve bunun ekonomi-politik bir mesele olduğunu vurguladı.
Konuşmasının sonunda TMMOB’nin yürüttüğü çalışmaların devam edeceğini belirten Yener, 19–20 Aralık 2025 tarihlerinde Ankara’da düzenlenecek “Emperyalizmin Yeni Biçimleri ve Sanayileşme Stratejileri” temalı TMMOB Sanayi Kongresi’ne davette bulundu. Eskişehir’deki kurultayın gerçekleşmesine katkı sunan kurum, akademisyen, uzman ve katılımcılara teşekkür eden Yener, kurultayın verimli geçmesi temennisiyle konuşmasını tamamladı.
