Cumhuriyet Halk Partisi’nin düzenlediği “Millet İradesine Sahip Çıkıyoruz” mitinginde konuşan CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, meydanı dolduran kalabalığa coşkulu ve uzun bir konuşma yaptı. Yalaz, halkın demokrasiye ve adalete sahip çıkmak için orada toplandığını vurguladı.
“Bugün halkın iradesine sahip çıkmak için toplandık. Bugün burada, demokrasiye vurulmak istenen zincirleri kırmak için toplandık. Türkiye’nin geleceğine sahip çıkmak için, bu ülkenin kaderine el koymak isteyenlere ‘dur’ demek için, adaletin sesini yükseltmek için toplandık” diyen Yalaz, kalabalığı selamladı.
Yalaz, “Burada şu anda ne var biliyor musunuz? Tayyip Erdoğan’ın en çok korktuğu şey var. Kalabalıklar var! En çok sizden korkuyor. Çünkü bu kalabalık onun korkulu rüyası. Ve bu kalabalık, Eskişehir’den sesleniyor: Korkmuyor! Korkmuyoruz!’” ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek veren Yalaz, onun suçlu olduğu için değil, halkın sevgisini kazandığı için hedefte olduğunu belirtti. “Açlık sınırının 30 bin, yoksulluk sınırının 60 bin lirayı geçtiği bir ülkede; 14 bin küsur liraya mahkûm edilen, sefalet ücretine sıkıştırılan emeklilerin umudu olduğu için hedefte” dedi.
Yalaz konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Ekrem İmamoğlu, alın terinin karşılığını alamayan, çalışan ama geçinemeyen, hayatını sürdüremeyen, çocuğuna gelecek sunamayan emekçilerin umudu olduğu için hedefte. Gözleri gülen çocuklara umut olan annelerin umudu olduğu için hedefte. Recep Tayyip Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’ndan korkuyor!”
İktidarın bu korku nedeniyle yanlış kararlar aldığını dile getiren Yalaz, Erdoğan’ı “Mahallenin şımarık çocuğu” benzetmesiyle eleştirdi. “Çocukken oyunlarda yenilen biri gibi, oyunu bozuyor. Ama biliyor ki beş defa da olsa yine yenilecek! Son bir kez daha oynayacağız, beşinci kez… Ondan sonra onunla işimiz bitecek!” dedi.
Yalaz, “O da kurtulacak. Çünkü korku ağırdır, büyüktür. Ekrem İmamoğlu, ‘Vatanım!’ diyerek tabureye başını koyup uyuyabiliyor. Ama Recep Tayyip Erdoğan uyuyamıyor. Çünkü korkuyor. Biz de o korkunun ağırlığından onu kurtarmak istiyoruz” dedi.
Ünlü şair Nazım Hikmet’ten “Korkusunu kıralım” dizesini hatırlatan Yalaz, “Tek adamın artık şunu bilmesi lazım: Onun devri geçti. Belgesellerde dinozorların devri geçti deriz ya, işte onun da devri geçti!” diyerek sözlerine devam etti.
Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yeni bir dönemin başladığını söyleyen Yalaz, “Bu çağ; genç, dinamik, halkına sevdalı, halkına güvenen bir toplum yaratacak. Bu çağ, Ekrem İmamoğlu’nun öncülüğünde kurulacak çağdaş, demokratik, halkçı Türkiye’dir” dedi.
Kalabalığa hitaben “Güneşi engelleyemezsiniz! Hukuksuzlukla, baskıyla, zulümle bu milleti teslim alamazsınız! Biz buradayız! Dimdik ayaktayız! Sonuna kadar direneceğiz!” diyerek kararlılık vurgusu yapan Yalaz, susturulanlara sessiz kalmanın büyük bir hata olacağını söyledi.
“Bugün Sultangazi’de susturduklarınıza ses çıkarmazsak, yarın hepimizi sustururlar. Bugün boyun eğersek, yarın hepimizi ezerler” diyen Yalaz, konuşmasının sonunda da şu ifadeleri kullandı:
“Ne yaparsanız yapın, yılmayacağız! Korkmayacağız! Geri dönmeyeceğiz! Bu millet size boyun eğmez! Umut, Ekrem Başkan’dadır. Halkın iradesine dokunamazsınız! Sandığı edemezsiniz! Adaleti eğip bükemezsiniz! Ve bu yürüyüşü durduramazsınız! Güneşi söndüremezsiniz! Bayraklar inmeyecek!”
Yalaz, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelere ve gençlere de seslendi: “Nazım Hikmet’e selam olsun! 68 ruhuna, 78 kuşağına selam olsun! Bu ülkenin sokaklarında geleceğinden endişe eden ama büyük umutla yürüyen tüm gençlere… Selam olsun Anadolu Üniversitesi’nin, Osmangazi Üniversitesi’nin, Teknik Üniversitesi’nin gençlerine! Selam olsun Marmara’ya, Dokuz Eylül’e, ODTÜ’ye!”
İmamoğlu’nun serbest kalmasına değinen Yalaz, “Ne var ki? Bize artık uyku yok! Bize durmak yok! Sonuna kadar gideceğiz! Yok öyle halkın iradesini gasp etmek! Yok öyle yargıyı sopa gibi kullanıp halkın sevdasını cezalandırmak! Yok öyle karşısına çıkacak adayı belirleme çabası!” dedi.
Son olarak, “Halk ‘İmamoğlu’ diyor! İmamoğlu bir kişi değil artık. O, bizim en büyük emanetimizdir! O bize emanettir. Hakaret edemezsiniz. Sonuna kadar sahip çıkacağız. Ve bu yolun sonunda biz kazanacağız! Çünkü tarih, inananların kazandığını yazar. Biz kazanacağız! Onlar kaybedecek! Kaybetmeye mahkûm olanlar tarihin tozlu sayfalarında yerini alacak!” ifadelerini kullandı.
Yalaz konuşmasını, “Hepinizi saygı ve sevgiyle, en derin mücadele hakkıyla selamlıyorum” sözleriyle bitirdi.