SES Eskişehir Şube Eş Başkanı Bülent Yıldırım imzasıyla yapılan açıklamada, “Grevli toplu sözleşme hakkı, gerçek bir sözleşme ve demokratik bir çalışma yaşamı için mücadeleye devam ediyoruz. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sefalete teslim edilemez” denildi.
Açıklamada, sağlık ve sosyal hizmet alanında çalışan kamu emekçilerinin ücretlerinin giderek eridiği ve enflasyon karşısında çaresiz bırakıldığı belirtildi. “Kira ödeyemez hale geldik, cüzdanımız dolmadan boşalıyor. 200 yıllık emek mücadelesinin kazanımları görmezden gelinemez” ifadelerine yer verildi.
1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 23. maddesine atıf yapılan açıklamada, grev hakkı tanınmayan toplu sözleşme süreçlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulandı. Mevcut sistemin, kamu emekçilerini işlevsiz ve göstermelik müzakerelere zorladığı belirtildi.

“Yandaş sendikalar kamu işvereni gibi davranıyor”
SES, yetkilendirilmiş sendikaların kamu işvereninin yanında pozisyon aldığını ve gerçek bir pazarlık süreci yürütmediğini öne sürerek, “Bir tarafta devletin otoriter gücü, diğer tarafta ise yaptırım gücü olmayan sendikalar var. Bu nedenle gerçek toplu pazarlık yok, sadece tiyatro oynanıyor” açıklamasında bulundu.
Sendika tarafından dile getirilen temel taleplerin, üyelerle yapılan toplantılar, anketler ve atölye çalışmalarıyla belirlendiği ifade edildi. Açıklamada ayrıca pandemi ve deprem gibi olağanüstü dönemlerin doğurduğu sorunlara da çözüm önerilerinin geliştirildiği vurgulandı.
Toplu sözleşme süreci boyunca işyerlerinden başlayarak alanlara taşınacak bir mücadele hattı kuracaklarını belirten SES Eskişehir Şubesi, tüm sağlık emekçilerine ve sağlık hakkını savunan örgütlere birlikte mücadele çağrısı yaptı.