Eskişehir Haber Eskişehir Gündem MESEM’den Hastanelere, Adliyelerden Okullara: Çocukları Kim Koruyacak?

MESEM’den Hastanelere, Adliyelerden Okullara: Çocukları Kim Koruyacak?

Eskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme Komisyonu Başkanı Avukat Ayten Balaban çocuk hakları günü dolayısıyla baro binasında gerçekleştirdiği konuşmasında, çocuk haklarının yıllardır yeterince korunmadığını belirterek ülkede yaşanan çok sayıda örneğin bu durumu açıkça ortaya koyduğunu söyledi.

Haberleri

Balaban, 20 Kasım 1989’da Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin Türkiye tarafından 14.09.1990’da imzalandığını hatırlatarak, “Bu tarihten beri sözleşme hükümlerinin diğer kanunlarımız gibi uygulanması gerekmektedir. Ancak çocuk hakları konusunda gün geçtikçe daha acı olaylarla karşılaşıyoruz” dedi.

Her çocuğun sağlık, eğitim ve gelişim açısından korunma hakkı olduğunun altını çizen Balaban, ülkede yaşanan denetim eksikliklerinin ve hatalı düzenlemelerin faturasını çocukların ödediğini ifade etti. Grand Kartal Otel yangınında 36 çocuğun yaşamını yitirdiğini anımsatan Balaban, “Otel sahipleri, denetim mekanizmaları ve sorumlular görevlerini yerine getirmemiştir. Ancak yalnızca bir kısmı ceza almıştır” diye konuştu.

MESEM uygulaması nedeniyle son 10 ayda yaklaşık 80 çocuğun hayatını kaybettiğini belirten Balaban, ağır tehlikeli işlerde ucuz iş gücü olarak çalıştırılan çocukların asansör boşluğuna düşme, elektrik akımına kapılma, yüksekten düşme ve uzuv kopması gibi nedenlerle yaşamını yitirdiğini aktardı. Balaban, “Bu çocukların yasal düzenlemelerle adeta ölüme gönderilmesi, sözleşmenin uygulanmadığını göstermektedir” dedi.

Cinsel suç mağduru çocukların hâlâ “rıza” kavramı üzerinden değerlendirildiğini belirten Balaban, yargılamalarda mağdurun daha da yıpratıldığını söyledi. Kente ilişkin bir örnek veren Balaban, “Çocuğun cinsel istismarı suçundan yargılanan müftü, telefon kayıtlarıyla sabit durumlara rağmen önce Sivas’a sonra İstanbul’a görevlendirilmiştir. Bu durumda çocuk haklarının korunduğunu söyleyebilir misiniz?” ifadelerini kullandı.

Bir öğün beslenme desteğinin sağlanamadığını, buna karşın ÇEDES uygulaması kapsamında formasyon eğitimi olmayan kişilerin okullarda etkinlik yapmasına izin verildiğini belirten Balaban, bunun çocukların düşünsel alanına müdahale niteliği taşıdığını dile getirdi.

Sağlık sistemindeki “yenidoğan çetesi” iddialarının büyük bir rezalet olduğunu vurgulayan Balaban, iki gün önce gıda zehirlenmesi nedeniyle iki farklı fakülte hastanesinde şifa bulamayan iki çocuğun ve ailelerinin de denetim eksikliğinin mağduru olduğunu söyledi.

Sınavlardaki şaibeli sonuçların çocukların umutlarını yok ettiğini ancak bu konuda hiçbir araştırma yapılmadığını ifade eden Balaban, ilde 2-3 yaşlarındaki bir çocuğun sigara içtiği görüntülerin ortaya çıkmasına rağmen herhangi bir yaptırım uygulanmadığını hatırlattı. “Suça sürüklenen binlerce çocuğu ne aileleri ne de devlet otoritesi koruyamıyorsa kim koruyacak?” diye sordu.

Otizmli ya da engelli çocukların dahi güvende olmadığını vurgulayan Balaban, Konya’da otizmli bir çocuğun merdivenden itilmesi olayı sonrası yapılan sorumsuz açıklamaların durumun vahametini gözler önüne serdiğini söyledi.

Balaban, denetim mekanizmalarının çürük olması, cezaların caydırıcı olmaması ve sosyal politikaların yetersizliği nedeniyle daima mağdurun çocuk olduğunu belirtti. Ailelere de önemli görevler düştüğünü söyleyen Balaban, akran zorbalığına ilişkin durumlarda mutlaka destek alınması gerektiğini ifade etti.

Eskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme Komisyonu olarak okullarda ve çeşitli etkinliklerde çocuklara hakları, özel hayatın gizliliği, siber ve akran zorbalığı konularında çalışmalar yaptıklarını belirten Balaban, mağdur çocukların dahil olduğu ceza dosyalarını takip ettiklerini söyledi. Balaban, “Yapılacak tüm çalışmalara açık olduğumuzu, çocuklara yönelik her türlü saldırı ve ihmalin karşısında olduğumuzu ve gerekli tüm yasal başvuruları yapacağımızı ifade ederiz” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *