Engelli bireylerin hayatın her alanında eşit ve güvenli koşullarda yer almasının ortak sorumluluk olduğunu ifade eden Akar, erişilebilirlik ve istihdamı güçlendiren adımların artırılması gerektiğini belirtti.
TÜİK tarafından açıklanan Kasım ayı enflasyon verilerine de değinen Akar, aylık enflasyonun yüzde 0,87, yıllık enflasyonun ise yüzde 31,07 olarak gerçekleştiğini hatırlatarak, 2025 yılı ikinci yarısı 5 aylık enflasyon oranının yüzde 11,21, enflasyon farkının ise yüzde 5,91 olduğunu söyledi.
Akar, kamu görevlilerinin maaşlarının güncellenmesine bir ay kaldığını belirterek, “Kış aylarının getirdiği ek maliyetlerle birlikte, enflasyon rakamları ile sahanın gerçeği arasındaki makas daha da açılmıştır. Çalışanlar arası uygulanan ücret rejiminden rahatsızız.” dedi.
İki yılı aşkın süredir uygulanan sıkılaşma politikalarının beklenen sonucu vermediğini söyleyen Akar, bu politikaların kamu görevlileri ile sabit ücretliler üzerindeki yükü artırdığını ifade etti. Politikaların gelir adaletsizliğini büyüttüğünü belirten Akar, “İşveren, çalışanların haklarını küçültmeyi ve hayatın gerçeklerini görmezden gelmeyi bırakmalıdır. 2026 yılı gelmeden emekliliğe yansıyacak şekilde seyyanen zam yapılmalıdır.” dedi.
Henüz zamlı maaşlar alınmadan piyasalarda zam beklentisinin etiketlere yansıdığını söyleyen Akar, fırsatçılığın engellenmesi gerektiğini dile getirdi.
2026 yılı devlet alacaklarına uygulanacak yeniden değerleme oranının yüzde 25,49 olduğunu hatırlatan Akar, kamu görevlisine yapılacak zammın bu oranın altında kalmasının hakkaniyetle bağdaşmayacağını söyledi.
Türkiye’nin son 21 çeyrektir büyümesini sürdürdüğünü belirten Akar, bu büyümenin kamu görevlilerine de yansıması gerektiğini ifade etti.
Üst düzey yöneticilere yapılan iyileştirmelerin diğer kamu görevlilerine de uygulanması gerektiğini vurgulayan Akar, en düşük emekli maaşının 30 bin liraya çıkarılması çağrısında bulundu.
Memur-Sen olarak uzun süredir gündeme getirdikleri talepleri sıralayan Akar, seyyanen zammın emekliliğe yansıtılması, mühendislik meslek kanunu düzenlemeleri, 3600 ek gösterge, akademik personelin mali haklarının iyileştirilmesi, tazminat yansıtma oranları, koruyucu giyim yardımı, unvan ve ücret skalasının düzenlenmesi ile disiplin affının 11. Yargı Paketi’nde yer alması gerektiğini dile getirdi.
Akar, Meclis Genel Kurulu’na seslenerek, üst düzey yöneticilere yapılan iyileştirmelere ilave olarak tüm kamu görevlilerini kapsayacak adımların atılmasını ve kanun teklifinin genişletilmesini istedi.
