Basın açıklamasında “Hakça ve halkça bir bütçe için üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz” ifadelerine yer veren Korkmaz, kamu emekçilerinin toplu sözleşme süreçlerinde ve bütçe hazırlıklarında yok sayıldığını belirtti. Birleşik Kamu-İş olarak işyerlerinde değil meydanlarda olduklarını vurgulayan Korkmaz, emekçilerin haklarının “toplu sözleşme” adı altında gasp edildiğini söyledi.
Toplu sözleşme masasında memurun, asgari ücret belirlenirken işçinin dikkate alınmadığını ifade eden Korkmaz, halktan alınan vergilerle oluşturulan bütçenin de emekçileri ve halkı görmezden gelerek hazırlandığını dile getirdi. Bu duruma artık yeter dediklerini belirten Korkmaz, üst düzey kamu yöneticilerine önerilen seyyanen zamma da tepki gösterdiklerini hatırlattı.

Söz konusu iyileştirmenin tüm kamu emekçilerini kapsaması gerektiğini ifade ettiklerini aktaran Korkmaz, aksi halde gelir adaletsizliğinin daha da büyüyeceğini ve bunu kabul etmeyeceklerini söylediklerini belirtti. Bütçe hazırlanırken de emek düşmanlığının sürdüğünü savunan Korkmaz, bütçede hak, halk, işçi sınıfı, matematik ve vicdan olmadığını ifade etti.
Bütçenin halkın ortak kaynağı olduğunu vurgulayan Korkmaz, bu kaynaktan en büyük payın emekçilere, emeklilere, gençlere, engellilere ve yoksul halka ayrılması gerektiğini söyledi. Adil ve bilimsel şekilde belirlenmeyen bütçenin ülkeyi daha derin ekonomik krizlere sürükleyeceğini dile getirdi.
“Artık yeter, yaşayamıyoruz” diyen Korkmaz, sorumlusu olmadıkları krizin faturasını ödemeyi reddettiklerini belirtti. İnsanca çalışma şartları ve insan onuruna yaraşır ücretler istediklerini ifade eden Korkmaz, taleplerini şu şekilde sıraladı: “Yoksulluk sınırının üstünde maaş istiyoruz. Seyyanen zammın emekçi ve emeklilerin tamamına verilmesini istiyoruz. Yan ödemelerin tamamının emekli aylıklarına yansıtılmasını istiyoruz. Gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlenmesini istiyoruz. Enflasyon farkının aylık ödenmesini istiyoruz. Yılda 4 ikramiye istiyoruz. Kira yardımı istiyoruz.”

Birleşik Kamu-İş olarak bu iş bırakma eyleminin bir uyarı olduğunu vurgulayan Korkmaz, kamu emekçilerinin gasp edilen hakları teslim edilmedikçe üretimden gelen gücünü ve demokratik haklar çerçevesinde mücadeleyi sürdüreceğini ifade etti.
Gerçek dışı olduğunu savundukları enflasyon rakamlarını ve ekonomik krizin faturasının emekçilere kesilmesini kabul etmediklerini belirten Korkmaz, açıklamasını “Haklıyız, direneceğiz, kazanacağız” sözleriyle tamamladı.