Açılış konuşmalarının Odunpazarı Belediyesi Meclis Üyesi İnci Şentuna öncülüğünde gerçekleşen panele, Eskişehir Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Nuray Çayır, Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Funda Güney Kökçınar, Av. Perihan Meşeli, Gazeteci Evrim Kepenek ve Klinik Psikolog Derya Gezer ve Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Nilüfer Boran Güneysu katılım sağladı.
Meclis Üyesi Şentuna: “Cezasızlık algısı şiddeti besliyor”
Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Meclis Üyesi İnci Şentuna, ‘Aile Yılı’ kapsamında şiddetin giderek arttığına değinerek şunları söyledi: “Bugünkü panelin hukuki haklarımızı hem medyanın bu süreçteki belirleyici rolünü aydınlatacağına yürekten inanıyorum. Kadın dayanışmasının her türlü zorluğu aşacağını da vurgulamak istiyorum.
“Artık şiddetin sadece fiziksel olmadığını gayet iyi biliyoruz. Dijital şiddet özellikle kadınlara ve kız çocuklarımıza yönelik ayrımcılığı çirkin bir yüz haline geldi. Başta sosyal medya mecraları olmak üzere internette dahil; tehdit, özel hayatın ihlali, hakaret gibi onlarca kategoride şiddet işlenmektedir.”
Av. Kökçınar: “Cezasızlık algısı ile failler sosyal medyaya sığınmaya çalışıyor”
Açılış konuşmalarında yer alan alan Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Funda Güney Kökçınar, kadına yönelik şiddetle mücadelenin toplumsal bir mutabakat olduğuna değinerek şunları aktardı: “Bildiğiniz gibi 2024 yılı devletin en üst makamlarınca 'Türkiye Aile Yılı' ilan edildi ve bu aile yılı 10 yıl uzatıldı. Yıl boyunca okullardan kamu spotlarına, yasal düzenlemelerden sosyal politikalara kadar her alanda ulusal aile konusuna maruz kaldık."
"Ancak bizler, hukuksal örtünün altında süpürülenleri çok iyi biliyoruz. 'Aileyi güçlendiriyoruz' denilerek kadınların nafaka hakkının tartışmaya açıldığına, 'mahremiyet' denilerek erkek şiddetinin kapalı kapılar ardında bırakılmak istendiğine, kadının adının silinip sadece eş veya anne olarak tanımlandığına hep beraber şahitlik ediyoruz.”
“Hukukçular olarak her platformda şunu hatırlatmak zorundayız: İçinde şiddetin, baskının ve eşitsizliğin olduğu bir yapı, korunması gereken bir aile değil, müdahale edilmesi gereken bir suç mahallidir. Nitekim cinayet oranlarının nerede işlendiğinin verilerine baktığımızda aile içerisinde yaşandığını görüyoruz.”
“Fiziksel dünyada kadını aile içine hapsetmeye çalışan bu zihniyet, dijital dünyada da bizi denetlemeye, susturmaya ve alanımızı daraltmaya çalışıyor. Çağımız değiştikçe şiddetin mecraları da değişiyor. Bununla birlikte, dijital dünya sadece şiddetin yeniden üretildiği bir yer değil, aynı zamanda adalet arayışının da önemli bir mecrası haline gelmiştir. Bugün yargı mekanizmalarının yavaş işlediği, faillerin cezasızlıkla ödüllendirildiği her durumda kadınlar seslerini duyurmak için sosyal medyaya sığınmaya başladılar.”
“Medya, sorumluluk sahibi bir aktör olmalıdır”
Konuşmalarının devamında medyanın şiddet diline değinen Kökçınar, şunları söyledi: “Medya, kullandığı dille bu şiddet sarmalını ya besliyor ya kırıyor. Faili aklayan, şiddet olaylarını magazinleştiren veya mağduru suçlayan manşetler, şiddeti yeniden üreten en büyük mekanizmalardan biri. Biz medyanın sadece bir izleyici değil, sorumluluk sahibi bir aktör olması gerektiğini, hak odaklı haberciliğin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu savunuyoruz."
Doç. Dr. Güneysu: “Her beş kadından biri dijitale şiddete maruz kalıyor”
Açılış konuşmasının son bölümünde kadına yönelik şiddetin akademik boyutuna değinen Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Nilüfer Boran Güneysu şu ifadelere yer verdi: “Bir dijitalleşme çağında yaşıyoruz. Hepimiz bu çağın içindeyiz artık. Elbette ki her çağda olduğu gibi bunun da olumlu ve olumsuz durumları da söz konusu. Dijital şiddet de bunun görünümlerinden biri.
“2021 yılında yapılan bir araştırmada her beş kişiden birinin dijital şiddete maalesef maruz kaldığını görüyoruz. Beş kişiden birinin büyük bir çoğunluğunu maalesef ki kadınlar oluşturuyor. Bugünkü panelin konusunun dijital şiddet, burada medyanın rolü ve temel haklarımız olması çok önemli.”
“Bu anlamda Eskişehir Barosu'na, Sayın Büyükşehir Belediyesi'ne ve Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin işbirliğini çok önemsiyoruz. Bundan sonra da bu işbirliklerinin artarak devam etmesini diliyoruz.”
Açılış konuşmalarından sonra, Av. Perihan Meşeli moderatörlüğünde, Gazeteci Evrim Kepenek ve Klinik Psikolog Derya Gezer katılımıyla
“Aile Yılı Gölgesinde Erkek Şiddeti: Dijital Şiddet Karşısında Haklarımız ve Medyanın Rolü” paneli gerçekleştirildi.
