CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, 17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilen Türk Medeni Kanunu’nun 99. yıl dönümünde açıklamalarda bulundu. Süllü, Türk Medeni Kanunu’nu "Kadın Hakları Devrimi" olarak tanımlayarak, "demokratik ve laik hukuk devletinin ayrılmaz bir parçası" olduğunu belirtti. Kanunun, kadınlara "boşanma hakkı" vererek, "tek eşlilik" ve "evlilik birliğinin ‘resmi nikah’ ile kurulması" gibi önemli düzenlemelere imza attığını vurguladı. Ayrıca, "kız ve erkek çocuklara eşit miras payı" tanıyan bu yasal düzenlemenin, aileyi güvence altına aldığını ifade etti.
Süllü, açıklamasında, "Aile Yılı" olarak ilan edilen 2025 yılına, iktidarın "aileyi koruma adı altında kadına yönelik hak ihlalleri ve eşitlik karşıtı politikalarının" olumsuz etkileriyle girildiğini söyledi. "İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi, kadına yönelik şiddetle mücadeledeki yanlış politikalar ve ‘aileyi koruma’ söylemiyle özgürlükleri kısıtlamaya yönelik adımlar", mevcut sorunları daha da derinleştiriyor. Kadınların sadece aile içinde ele alındığını ve bir birey olarak görülmediğini belirten Süllü, bu anlayışın kadınların yaşadığı sorunları çözmede engel teşkil ettiğini dile getirdi.
Süllü, Türk Medeni Kanunu'nun getirdiği "eşitlikçi anlayışa ve kadın haklarına yönelik geriye gidişlerin", sadece kadınları değil, tüm toplumu hedef aldığını ifade etti. "Aileyi gerçekten korumak, kadının, çocuğun ve her bireyin eşit haklara sahip olduğu, güvenli ve özgür bir toplum inşa etmekle mümkündür" dedi. Cumhuriyet Devrimleri sayesinde kazanılan hakların geriye gitmesine karşı "mücadele etmeye devam edeceklerini" belirten Süllü, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı: "Bu vesile ile, Ebedi Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Türk Medeni Kanunu’nun mimarı Mahmut Esat Bozkurt’u şükranla anıyorum."
