Doğuştan işitme ve konuşma engeli olan bireyler ile sonradan bu yetisini kaybetmiş bireyler arasında ciddi farklar mevcuttur. Duyma yetisini sonradan kaybetmiş bireyler doğuştan engellilere göre daha az zorluk çekiyorlar.
Eğer birey sonradan duyma ve konuşma yetisini kaybettiyse rüyasında bazı kelimeleri söyleyebilir ya da uyku da mırıldanma şeklinde konuşmalar meydana gelebilir. Fakat doğuştan sağır olan kişiler rüyalarında ses duymazlar ve konuşmazlar. Doğuştan işitme engeli olan kişilerin hangi dilde düşündükleri de her zaman merak edilmiştir.
Doğuştan işitme engeli olan kişilerin iç dünyalarında sesle oluşturulmuş herhangi bir düşünce bulunmuyor. Bu sebeple tüm yaşamları onlar için anlamlandırılan nesnelerle dolmuştur.
Peki işitme engelliler sabah alarm ile nasıl uyanırlar? Bir diğer merak edilen konu engelli bireylerin normal hayatlarına nasıl devam ettikleri ile alakalı olabiliyor. İşitme engeli olan bireyler genellikle hissetme ya da görme duyularını kullanırlar.
Titreşimli alarm bilekliler işitme engeli olanlar için oldukça güzel bir seçenek olabilir. Ayrıca Japon bilim insanlarının bu konuda birçok çalışması bulunmaktadır. vasabili alarm geliştiren bilim adamları vasabinin keskin ve acı kokusuna dayanan bir alarm gerçekleştirdiler.
İşitme engellilerin flaş sistemi ile uyarılarak uyandırılması da mümkündür. Ayrıca telefon titreşimi gibi daha hissiyatla uyanabilecek konularda oldukça gelişmiştir. Alarm insanların belli bir işi yetiştirebilmek için kullandıkları bir araçtır. Engelliler ise engel durumlarına göre bu araçlardan birini kullanırlar.