Elektrik Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi İKK Sekreteri Salih Eğerci, 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı. 3 Mart tarihinin 1992 yılında Zonguldak Kozlu’daki kömür madeni ocağında meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden 263 madenci anısına TMMOB tarafından İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü olarak ilan edildiğini belirten Eğerci, iş kazaları ve iş cinayetlerinin her geçen gün arttığını vurguladı.
“İş yerleri çalışanların mezarı olmaya devam ediyor”
Eğerci, madenlerden fabrikalara, inşaatlardan tersanelere kadar pek çok iş yerinde çalışanların hayatını kaybetmeye devam ettiğini söyleyerek, “Her yıl binlerce emekçi, çalışırken hayatını kaybediyor. 2024 yılında en az 1897 işçi iş cinayeti nedeniyle yaşamını yitirdi. 23 yıllık AKP iktidarı boyunca 32 binin üzerinde emekçi iş kazalarında hayatını kaybetmiştir” dedi.
“Denetimsizlik sürdükçe iş cinayetleri engellenemez”
Gerekli önlemler alınmadığı için iş kazalarının önlenemediğini söyleyen Eğerci, denetimlerin yetersiz kaldığını belirterek “Denetimsizlik ve yaptırımsızlık sürdükçe iş cinayetlerini engellemek mümkün değildir” ifadelerini kullandı. Eğerci, yasal düzenlemelerin yetersiz olduğuna dikkat çekerek, “Bu durum mevcut iş yasalarının çalışanları korumadığının ve iş güvenliği konusunda ülkemizde yapısal sorunlar olduğunun en açık göstergesidir” dedi.
“İş yasaları işçileri değil, işverenleri koruyor”
İş yasalarının temel amacının işçilerin haklarını korumak olması gerektiğini belirten Eğerci, bu yasaların işçilerin değil, işverenlerin çıkarlarına göre şekillendirildiğini ifade etti. Eğerci, “Esnek ve kuralsız çalışmayı, taşeronlaştırmayı, ödünç işçiliği yasal hale getiren düzenlemelerle kıdem tazminatları, fazla mesai ücretleri ve sendikal haklar budandı. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile iş güvenliği sorumluluğu, işverenler yerine Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri (OSGB) adıyla kurulan şirketlere devredildi. Bunun sonucunda da işçi cinayetleri ve meslek hastalıkları hızla artmıştır” ifadelerini kullandı.
“Sendikal haklar baskı altına alındıkça iş kazaları durmaz”
Eğerci, iş cinayetlerinin önlenememesinin bir diğer nedeninin işçilerin sendikal haklarının kısıtlanması olduğunu belirterek, “Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmadıkça, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda ilerleme kaydetmek mümkün olmayacaktır” dedi. Sendikasız işçilerin güvencesiz çalışmaya mahkum edildiğini belirten Eğerci, örgütsüz bir çalışma düzeninin, işçileri savunmasız bıraktığını vurguladı.
“İş cinayetleri önlenebilir, ancak öncelik insan hayatı olmalı”
İş cinayetlerinin büyük çoğunluğunun önlenebilir olduğunu söyleyen Eğerci, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda bilimsel ve teknik önlemler alınması halinde kazaların engellenebileceğini belirtti. Eğerci, “Ölüm, yaralanma ve sakat kalma, güvencesiz çalışma hiçbir emekçinin kaderi değildir. İnsan onuruna yakışır, güvenli ve güvenceli çalışma hakkımız için mücadeleyi büyütüyoruz” dedi.
“İş kazalarını durdurmak için mücadeleye devam edeceğiz”
Eğerci, iş kazalarının ve iş cinayetlerinin durdurulması için etkin bir denetim sisteminin getirilmesi ve işçi sağlığına yönelik düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirterek, “Tüm çalışma alanlarında iş güvenliği önlemlerinin artırılması, iş cinayetlerinin ve iş kazalarının durdurulması için yılmadan mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasına, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Eskişehir Şubeleri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eskişehir Şubeleri, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Eskişehir İKK ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Eskişehir Bilecik Tabip Odası yetkilileri de katıldı.
