Açıklamada, Gazze’de yaşanan insanlık dramının vicdani bir sorumluluk olduğu ve Özgürlük Filosu’nun bu zulme karşı dünya vicdanını temsil ettiği belirtildi. Çıtak, Gazze'nin yıllardır Siyonist İsrail tarafından adım adım bir açık hava hapishanesine çevrildiğini ifade ederek, hastanelerin, okulların, ibadethanelerin ve sivillerin hedef alındığını, insanların yaşam hakkı, sağlık hizmetleri ve temel ihtiyaçlardan mahrum bırakıldığını dile getirdi.
“Mavi Marmara'nın Mirası Yaşıyor”
Emirhan Çıtak, 2010 yılında uluslararası sularda saldırıya uğrayan Mavi Marmara Gemisi’nin hafızalarda hâlâ canlı olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: "Mavi Marmara, Filistin direnişinin ve dünya vicdanının simgesidir. O gün başlayan bu mücadele bugün hâlâ devam ediyor. 2025 yılında Gazze’ye doğru hareket eden Vicdan Gemisi, İsrail’in hukuksuz saldırısına uğramış, ardından gelen Madleen, Hanzala ve Sumud gemileri de abluka nedeniyle engellenmiştir. Tüm bu baskılara rağmen Özgürlük Filosu'nun yeni rotasında yer alan 11 gemi, sağlık malzemeleri ve yardım ekipleriyle Gazze’ye ulaşmak için yola çıkmıştır.”
“Zulmün Karşısında, Mazlumun Yanındayız”
Açıklamanın sonunda tüm vicdan sahibi insanlara çağrı yapan Çıtak, İsrail destekçisi kurum ve markaların boykot edilmesi, Gazze’deki ablukaya karşı daha fazla ses çıkarılması gerektiğini belirterek şunları ekledi: "Filistinli çocuklar bombalar altında büyüyor. Anneler evlatlarını kaybediyor. Bu zulmü görmezden gelmek insanlık suçu olur. Bizler gençlik olarak kalemimizle, sözümüzle ve vicdanımızla bu zulmün karşısındayız. Mavi Marmara'nın, Madleen’in, Hanzala’nın ve Sumud’un mücadelesi bizim de mücadelemizdir.”
Açıklama, Eskişehir'deki gençlerin Filistin halkına verdiği güçlü destek mesajıyla son buldu.