Başkan Erol Ger, denetim mekanizmalarındaki yetersizliklere ve MESEM uygulamalarındaki çocuk güvenliğinin yetersizliğine değinerek şunları söyledi: “Son yıllarda ülkemizde hızla yaygınlaşan Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM), öğrencilerin erken yaşta iş gücü piyasasına katılmasını teşvik eden bir yapı haline gelmiştir. Ancak üzülerek belirtmek isteriz ki bu uygulama, eğitim hakkı ve çocuk güvenliği açısından ciddi sorunlar doğurmuştur.”
“bu bir sistem sorunudur”
Başkan Ger, MESEM’deki iş kazalarına ve ölümlerine değindi. Uygulamanın pedagojik boyutuna vurgu yaparak “İş kazaları ve ölümler, MESEM sisteminin gölgesinde büyüyen en acı gerçeklerden biridir. Bağımsız izleme raporlarına göre, yalnızca son iki eğitim-öğretim yılında MESEM kapsamında çalışırken en az 15 öğrenci hayatını kaybetmiştir. Bu çocuklarımız, “eğitim” adı altında işçi olarak çalıştırılırken can vermiştir. Bu bir ihmaldir. Bu bir sistem sorunudur. Bu bir vicdan yarasıdır. Eğitim ortamından uzaklaştırılan öğrenciler, nitelikli eğitim alamamakta; birçok öğrenci hem akademik hem de psikolojik olarak olumsuz etkilenmektedir” dedi.
Başkan Ger, talep ve istekleri konusunda, MESEM sistemine dahil edilen öğrencilerin çalışma koşulları ve iş güvenliğinin acilen denetlenmesi gerektiği vurgulandı. İş kazası geçiren ya da hayatını kaybeden öğrencilerle ilgili tüm sorumluların hesap vermesi istenirken, çocukların eğitim hakkını tehdit eden bu modelin yeniden değerlendirilmesi çağrısı yapıldı. “Eğitim adı altında çocuk işçiliğine son verilmeli, çocukların yeri atölyeler değil okul sıralarıdır” denildi.
Açıklamada, MESEM kapsamında görev yapan eğitim çalışanlarının da ciddi sorunlar yaşadığı belirtilerek, Bakanlığa sunulmak üzere bir dilekçe kampanyası başlatıldığı duyuruldu. Artan enflasyon ve yaşam maliyetleri nedeniyle kamu çalışanlarının ekonomik olarak zorlandığı ifade edildi.
Açıklamada, dilekçede; uzman ve başöğretmenlik tazminatlarının emekliliğe yansıtılması, ek ders ve yan ödemelerin emekli aylığına dahil edilmesi, seyyanen zammın emeklilere verilmesi, 3600 ek gösterge düzenlemesi, gelir vergisinin %15’te sabitlenmesi ve enflasyon farkının aylık maaşlara yansıtılması talep edildi.
