Sağlık çalışanlarının ağır bir sorumlulukla görev yaptığını belirten Özmen, en büyük yükü hastalardan değil, kurum içindeki baskıdan gördüklerini ifade etti. “Unutulmamalıdır ki beyaz önlüğün altında birer insan vardır; bir ailesi, bir hayatı ve omuzlarında ağır sorumluluklar vardır” dedi.
Mobbingin bir şiddet türü olduğunu vurgulayan Özmen, keyfi görevlendirmeler, adaletsiz nöbet çizelgeleri, küçük düşürücü tavırlar, emeğin yok sayılması, dışlama ve yalnızlaştırma gibi uygulamaların sağlık çalışanlarını yıprattığını söyledi.
“Sendika Emeğin Yanında Durmak İçindir”
Öznur Özmen, en tehlikeli baskı biçimlerinden birinin sendikal mobbing olduğunu belirterek bazı sendikaların üyelik baskısı yaptığını, çalışanları tehdit ederek yönlendirdiğini ve hak savunmak yerine baskıcı uygulamalara ortak olduğunu dile getirdi. “Sendika emeğin yanında durmak içindir, baskı kurmak için değil. Sendika çalışanı koruyan bir kalkan olmalıdır, onu sindiren bir araç değil” ifadelerini kullandı.
Bazı sendikaların koltuklarını korumak için yöneticilerle iş birliği yaptığını savunan Özmen, bunun vicdansızlık ve ihanet olduğunu söyledi. “Hastaneler birilerinin menfaat alanı, sendikalar güç oyunları için kurulmuş yapılar değildir” diyerek sendikal baskıya tepki gösterdi.
“Baskı oluşturanların değil, baskıya uğrayanların yanındayız”
Genç Sağlık Sendikası olarak her türlü mobbinge karşı duracaklarını vurgulayan Özmen, yöneticiden gelen baskıya, çıkar ilişkilerine, sendikal mobbinge ve çalışanı sindirme girişimlerine karşı mücadele edeceklerini belirtti. “Biz koltuk değil adalet, çıkar değil vicdan derdindeyiz. Baskı oluşturanların değil, baskıya uğrayanların yanındayız” dedi.
Açıklamasında sağlık çalışanlarının onurunun ülkenin vicdanı olduğunu belirten Özmen, mücadelelerinin süreceğini kaydederek, “Sağlık çalışanı yalnız değildir. Bu karanlığı dayanışma, adalet ve hak mücadelesi aydınlatacaktır” ifadelerine yer verdi.