Arnik, esnaf ve sanatkârın Türkiye ekonomisinin orta direği olduğunu vurgulayarak, “Esnaf ve sanatkâr devlete hiçbir yük oluşturmayan; tam aksine devletine iş, aş ve istihdam üreten bir kesimdir. Ancak buna rağmen ağır mali yüklerin, adaletsiz uygulamaların ve denetim baskılarının altında sürekli ezilmektedir.” dedi.
Her gün yeni bir problemle karşı karşıya kalan esnafın dayanma gücünün kritik seviyeye geldiğini ifade eden Arnik, adaletsiz vergi ve KDV oranları, baskıcı maliye denetimleri, online yemek platformlarının yüzde 40’lara varan komisyonları, artan emtia fiyatları ve yüksek kira-stopaj maliyetlerinin esnafı zorladığını söyledi. Arnik, buna ek olarak belediyelerin uyguladığı “Kent Lokantası – Kent Kasabı” projeleri ile yüksek katı atık bedellerinin de küçük esnafı zora soktuğunu belirterek, “Her sabah yeni bir ekonomik zorlukla uyanıyoruz. Artık ‘alıştık’ diyemiyoruz; çünkü esnafımız ayakta durmakta zorlanıyor.” ifadelerini kullandı.
“Binlerce işletme tehlike altında”
Eskişehir’de binlerce işletmeyi ilgilendiren yeni bir tehlikeye dikkat çeken Arnik, işletmelerin kendi kullanım alanlarında yağmur, güneş ve rüzgârdan korunmak amacıyla yaptığı pergola, çardak, sundurma, otomatik açılır kapanır tente ve cam sistemlerinin son dönemde “kaçak yapı” olarak değerlendirilmeye başlandığını belirtti. Türkiye genelinde bu tür hafif yapıların ruhsata tabi olup olmadığına dair net bir mevzuat olmadığını, yargı kararlarının da birbirinden farklılık gösterdiğini hatırlatan Arnik, Sayıştay denetimlerinin ardından ortaya çıkan bu durumun Eskişehir’de binlerce esnafı mağdur ettiğini söyledi.

“Esnafın tentesi kurumların sillesine dönüştü”
Ruhsatlı işletmelerin iklimsel koşullardan korunmak amacıyla yaptığı açılır kapanır tentelerin kurumsal pergola sistemleriyle yenilenmesinin ardından ağır cezalarla karşılaştığını ifade eden Arnik, “Esnafımıza 250 bin TL ile 3 milyon TL arasında cezalar kesilmekte. Birçok işletme mahkemelik oldu. Yıllardır işlem yapılmaması nedeniyle belediyeler uyarılırken, bugün faturanın esnafa kesilmesi büyük bir haksızlıktır. Bu yük yalnızca ekonomik değil; psikolojik olarak da esnafımızı yıpratmaktadır.” dedi.
Yılbaşına kadar çözüm bulunmaması halinde Eskişehir’de işlem yapılmış binlerce yiyecek-içecek işletmesinin kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını söyleyen Arnik, bu durumun yalnızca küçük esnafı değil, resmi kurumların işlettiği veya ihale usulüyle verilen tesisleri de kapsadığını, tüm işletmelerin yargı karşısında eşit muamele görmesi gerektiğini kaydetti.
Belediyelere ve siyasilere açık çağrı
Arnik, üç belediyeye ve Eskişehir’in siyasi temsilcilerine şu çağrıyı yaptı: “Bu şehirde ekmeğini dürüstçe kazanan esnafımıza sahip çıkmak hepimizin sorumluluğudur. Biz yıkım değil çözüm, baskı değil dayanışma istiyoruz. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımız Ayşe Ünlüce’yi, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı sağduyuya davet ediyorum. Esnafımızı mağdur eden bu uygulamaya acilen makul bir çözüm üretilmeli. Eskişehir’i temsil eden tüm siyasi vekiller konuyu meclise taşımalı ve gereken hassasiyet gösterilmelidir.”
Arnik son olarak, “Bizler temsil ettiğimiz esnafımız adına hiçbir sorundan ve mücadeleden yılmadık, yılmayacağız. Amacımız; temsil ettiğimiz kitlenin sorunlarını duyurmak, çözüm üretmek. Esnaf ve sanatkâr kesiminin sesi olmaya devam edeceğiz.” dedi.