Filiz Özkoç: "Kaymaz’daki Projenin Uygulanması Mahkeme Kararına Aykırıdır"
Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER) Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Fatma Özkoç, Sivrihisar ilçesine bağlı Kaymaz Mahallesi’nde yapılması planlanan altın madeni ve atık depolama tesisi projesine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özkoç, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan davanın sonucu olarak mahkemenin ÇED Olumlu kararını iptal ettiğini hatırlatarak, projeye karşı hukuk mücadelesinin kazanıldığını belirtti.
Özkoç, projeyle ilgili daha önce kamuoyuna verdiği zarar uyarılarını yineleyerek, "Bu proje ile 490 km uzaklıktaki Çanakkale’den 2 milyon 700 bin ton cevherin, günde 149 kamyon ile Kaymaz Mahallesine taşınarak zenginleştirilmesi planlanıyordu. Bu madencilik katliamı, bölgenin doğasını yok edecek ve tarım topraklarını kullanılmaz hale getirecekti," dedi. Özkoç, Kaymaz Mahallesi’nde kanser vakalarındaki artışın, altın madenciliği faaliyetlerinin başlamasından sonra ciddi şekilde yükseldiğine dikkat çekti.
Ancak, Özkoç'un açıklamalarına göre, mahkeme kararına rağmen projenin hala uygulanıyor olması, bölgede yaşayan vatandaşlardan gelen şikayetlerle gündeme gelmiş durumda. Özkoç, Kaymaz’daki üçüncü atık maden depolama tesisine ilişkin, Eskişehir 1. İdare Mahkemesi'nin 2023/858 E, 2024/651 K. Sayılı kararı ile yürütmeyi durdurma ve iptal kararı vermiş olmasına rağmen tesisin inşa edilmesinin devam ettiğini vurguladı. "Mahkeme kararına aykırı şekilde bu atık depolama tesisinin inşasına kimlerin neden izin verdiği, neden denetlenmediği sorgulanmalıdır," diyerek yetkili makamları göreve çağırdı.
Özkoç, aynı zamanda KOZA Altın İşletmeleri’nin Sarıcakaya’daki altın ve gümüş madeni projesinin de Kaymaz’a cevher taşıma planlarını içerdiğine ve Eskişehir 2. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararı verdiğine dikkat çekti. "Sarıcakaya'dan Kaymaz’a cevher taşıma planı da tıpkı Kaymaz’daki atık depolama projesi gibi hukuka aykırıdır," dedi.
Özkoç, Eskişehir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün de bu hukuksuzluklara göz yummadığını, şirket menfaatleri doğrultusunda hareket ettiğini belirterek, "Bu uygulamalar halkın iradesini hiçe saymakta ve doğal kaynaklarımızın talan edilmesine yol açmaktadır. Hukuki ve demokratik yollarla mücadelemize devam edeceğiz," şeklinde konuştu.