Eskişehir Haber Eskişehir Gündem Fesih Bingöl: “Eskişehir’de asıl mesele pahalı su değil, kaynak yokluğu”

Fesih Bingöl: “Eskişehir’de asıl mesele pahalı su değil, kaynak yokluğu”

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl, su krizi ve su yönetimi politikalarına ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Bingöl, Türkiye’de ve Eskişehir özelinde su krizinin yalnızca bir fiyat meselesi olmadığını vurgulayarak, bilimsel temelli ve sürdürülebilir bir su politikasının acilen hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Haberleri

Türkiye’de su krizinin derin ve çok katmanlı bir yapıya sahip olduğunu belirten Bingöl, kuraklık göstergeleri, baraj rezervleri ve yer altı suyu çekilmelerinin su kıtlığının toplumsal, ekonomik ve politik bir krize dönüştüğünü ortaya koyduğunu ifade etti. Su havzalarının sermaye tahsisi anlayışıyla yönetilmesinin ekolojik tahribata, sosyal eşitsizliklere ve su adaleti ihlallerine yol açtığını dile getiren Bingöl, şişelenmiş suya bağımlılığın arttığını, ucuz ve sağlıklı içme suyuna erişimin ciddi bir sorun haline geldiğini söyledi.

Türkiye’de mevcut kullanılabilir suyun yüzde 73’ünün tarımda, yüzde 16’sının içme ve kullanma suyunda, yüzde 11’inin ise sanayide kullanıldığını hatırlatan Bingöl, su krizinin temel nedenlerinden birinin verimsiz tarımsal sulama yöntemleri olduğunu ifade etti. Açık kanal ve salma sulama gibi yöntemlerin hâlâ yaygın olduğunu belirten Bingöl, sulama altyapısının dönüşmemesi, ürün deseninin suya göre planlanmaması ve modern sulama tekniklerine geçişin yavaşlığının krizi derinleştirdiğini söyledi.

Eskişehir özelinde yürütülen su fiyatı tartışmalarına da değinen Bingöl, asıl meselenin fiyatlar değil, suya erişimin giderek zorlaşması olduğunu vurguladı. 2030 yılında Eskişehir’in ciddi bir su problemi yaşayacağını defalarca dile getirdiğini ifade eden Bingöl, gerekli tedbirlerin bugünden alınması gerektiğini söyledi. Eskişehir’in büyükşehirler arasında su fiyatlarında 13. sırada olmasının bir başarı olarak sunulamayacağını belirten Bingöl, suyun nasıl kullanıldığına dair önemli verilerin göz ardı edildiğini dile getirdi.

Türkiye’de bütüncül bir su yönetimi stratejisinin bulunmadığını ifade eden Bingöl, Devlet Su İşleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, İçişleri, Sağlık ve Enerji Bakanlıkları ile yerel yönetimler, büyükşehir su idareleri ve OSB’ler arasında etkin bir koordinasyon mekanizması olmadığını söyledi. Bu parçalı yapının veri paylaşımını zorlaştırdığını, planlamayı geciktirdiğini ve yatırımları verimsiz hale getirdiğini belirten Bingöl, denetimsizliğin özellikle yer altı suyu ve havza yönetiminde ciddi sorunlara yol açtığını kaydetti.

Porsuk Çayı’na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bingöl, suyun içeriğindeki kimyasallar nedeniyle arıtma maliyetlerinin çok yüksek olduğunu ve bunun su maliyetlerini artırdığını söyledi. ESKİ’nin aylık 25 milyon liranın üzerinde elektrik gideri olduğunu belirten Bingöl, ESKİ’nin bir elektrik üretim tesisi kurması halinde su maliyetlerinin yüzde 40 oranında düşeceğini ifade etti. Fiyatları düşürmeye yönelik tedbirlerin ayrı, yeni su kaynakları bulmanın ise bambaşka bir konu olduğunu vurgulayan Bingöl, Eskişehir’in mutlaka yeni su kaynaklarına yönelmesi gerektiğini söyledi.

Sakaryabaşı’ndan Eskişehir’e su getirilmesi konusunun daha önce gündeme geldiğini ancak sonrasında rafa kaldırıldığını hatırlatan Bingöl, Seyitgazi Ovası’nda çok büyük bir yer altı suyu rezervi bulunduğunu ve bu kaynaktan mutlaka istifade edilmesi gerektiğini dile getirdi. Bilinçsiz tarım yapıldığında su debisinin düştüğünü kabul eden Bingöl, buna rağmen bölgedeki rezervin önemine dikkat çekti.

Su fiyatları üzerinden yürütülen tartışmaların yanlış bir zeminde ilerlediğini ifade eden Bingöl, arıtma ve enerji maliyetleri düşürüldüğünde su fiyatlarının da ciddi oranda gerileyeceğini söyledi. Elektrik üretimiyle maliyetlerin yüzde 40–50 oranında azaltılabileceğini belirten Bingöl, bu tür çözüm önerilerinin meclis gündeminde yeterince tartışılmadığını ifade ederek, “Hamasetle işimiz yok” dedi.

2030 yılına sadece beş yıl kaldığını hatırlatan Bingöl, Eskişehir nüfusunun yaklaşık 1 milyon 200 bine ulaşacağını, mevcut su kaynaklarının bu nüfus için yeterli olmadığını ve yeni kaynakların zorunlu hale geldiğini söyledi. Suya erişimin olmadığı bir ortamda su fiyatlarını tartışmanın anlamı kalmayacağını belirten Bingöl, su azaldıkça daha pahalı ve zor şartlarda temin edileceğini vurguladı.

Bingöl, Türkiye için acil olarak derli toplu, sürdürülebilir ve bilimsel temelde inşa edilmiş bir su politikasına ihtiyaç olduğunu ifade ederek çözüm önerilerini sıraladı. Havza bazlı entegre su yönetiminin uygulanması, Ulusal Su Yasası’nın ivedilikle hazırlanması, tarımda modern sulama tekniklerine geçilmesi, kayıp-kaçak oranlarının yüzde 10’un altına indirilmesi, sanayi ve şehirlerde su verimliliğinin zorunlu hale getirilmesi, atık su geri kazanımının yaygınlaştırılması ve musluklardan içilebilir nitelikte su akmasının sağlanması gerektiğini dile getirdi.

“Su Allah’ın nimeti ve insanlığa emanetidir” diyen Bingöl, Saadet Partisi olarak ülkenin su krizine sürüklenmesine seyirci kalmadıklarını ve milletin geleceği için mücadele ettiklerini söyledi. Eskişehir’de su tartışmalarının ana mecrasına çekilmesi gerektiğini vurgulayan Bingöl, merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin yeni su kaynakları konusunda ortak çalışmalar yürütmesi çağrısında bulundu.

Tarımsal sulamada tasarrufun zorunlu olduğunu yineleyen Bingöl, park ve bahçe sulamalarında arıtılmış içme suyunun kullanılmasından vazgeçilmesi gerektiğini ifade etti. Su tüketiminin bilinçli hale getirilmesi gerektiğini belirten Bingöl, üç kişilik bir ailenin aylık ortalama 10 ton su tükettiğini, bu miktara kadar ücret alınmaması, 10 tonun üzerindeki tüketimlerde ise kademeli fiyatlandırmaya geçilmesinin tasarrufu teşvik edeceğini söyledi.

2030’da Eskişehir’in ciddi bir su kriziyle karşı karşıya kalacağını yineleyen Bingöl, “O gün suyu hiç bulamayacağız, fiyatları konuşmak mümkün bile olmayacak. Ne yapacağımızı bugün tartışmalıyız” diyerek açıklamasını tamamladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *