Eskişehir’de esnaf ve sanatkârlar, artan elektrik, doğal gaz ve su faturaları karşısında özel tarife talebini sürdürürken, **Eskişehir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen, 2026 yılına yönelik beklentileri ve yürütülen girişimleri anlattı.
Uzun yıllardır esnaf ve sanatkârların kullandığı elektrik, doğal gaz ve suya özel tarife uygulanması için girişimlerde bulunduklarını ifade eden Birsen, “Bu talebimizi yıllardır takip ediyoruz. Ancak bakanlıklar ve ilgili kurumlar, tarifelerin farklı işletme gruplarına göre ayrılmasının mümkün olmadığı yönünde görüş bildiriyor. Buna rağmen yüksek faturalar esnaf ve sanatkârımızı ciddi şekilde zorluyor” dedi. Esnafın özellikle hizmet sektöründe artan maliyetler nedeniyle zorlandığını belirten Birsen, “Bazı esnaflarımız, kârının yüzde 20’sini, hatta yüzde 30’unu faturalara verdiğini söylüyor. Bu çok ciddi bir yük. Esnaf ve sanatkârlarımız ülkemizin orta direğidir, mahallelerin ışığıdır. Anayasamızda da küçük esnafın korunması gerektiği açıkça yer alıyor” ifadelerini kullandı.
"Biz kârın yüzde 20'sini, yüzde 30'unu faturalara veriyoruz"
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu ile birlikte taleplerini ısrarla sürdürdüklerini aktaran Birsen, 2026 yılına dikkat çekerek, " "Uzun yıllardır esnaf ve sanatkârlarımızın özellikle kullanmış olduğu elektrik ve doğal gazda ve yerelde de yine kullanma suyunda esnaf ve sanatkârlara özel bir tarife uygulanması ile ilgili talebimiz oldu. Uzun yıllardır bunu takip ediyoruz ama görüşmelerimizde tarifelerin özellikle bir kısım işletmelere ayrı fiyattan verilmesinin mümkün olamayacağı, devamlı bakanlıklar ve müracaat ettiğimiz kurumlar tarafından söylenmektedir. Ancak tabii ki esnaf ve sanatkârımız bu tür girdilerinde yüksek faturalarla karşılaştığında da gerçekten esnaf ve sanatkârımızı zora sokacak birtakım ödemelerin çıktığı kesindir. Esnaf ve sanatkârlarımızın yıllardır bu şikâyetini dile getirdiğini hep birlikte söyleyebiliriz. Fakat biz de yılmadan esnaf ve sanatkârlarımız için, özellikle dar gelirli vatandaşlar ve kendi el emeğiyle çalışan, özellikle hizmet sektörünün bu konudaki şikâyetleri gün geçtikçe çoğalmaktadır.
Biz de Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonumuzla birlikte bu tarifelerin esnaf ve sanatkâra daha uygun bir şekilde uygulanması konusuyla ilgili talebimizi ısrarla sürdürüyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte, yani 2026 yılında esnaf ve sanatkârlarımızın bu sıkıntılarını giderilebilecek projelerimizi bakanlıklarımıza anlattık. Hükûmetimizin söylediği şey de 2026 yılında başlayacak olan orta vadeli programda esnaf ve sanatkârlarımız için birtakım desteklerin verilebileceğidir. Dolayısıyla 2026 yılında da esnaf ve sanatkârlarımızın bu müjdeleri sabırsızlıkla beklediğini söyleyebiliriz.
Bazı esnafların şöyle bir itirazı var. "Biz kârın yüzde 20'sini, yüzde 30'unu faturalara veriyoruz, bu da bizi zorluyor." diyorlar. Esnafımızın düşünceleri haklıdır. Dolayısıyla anayasamızda da var; küçük esnaf ve sanatkârlar korunup kollanmalıdır. Dolayısıyla esnaf ve sanatkârlarımız gerçekten ülkemizin orta direği, mahallemizin ışığı, mahallelerimizin bekçisi, sokaklarımızın aydınlık yüzüdür. Dolayısıyla bunların yaşatılabilmesi için, esnaf ve sanatkârlarımızı daha iyi noktalara taşıyabilmek için birtakım desteklerin verilmesi gerektiğini hep söylüyoruz. Ama işte ülkemizdeki yaşanan 2019'dan, 2020'den, 2022'de yaşanan felaketler neticesinde de birtakım mali dengelerin ülkemizdeki bozukluğundan kaynaklanan hükûmetimizin de hazırlamış olduğu acil orta vadeli, uzun vadeli programlarının neticesinde de bir program olduğunu, dolayısıyla bu programlara uyularak çalışmaları gerektiğini söylediler. Dolayısıyla biz de sabırla bekliyoruz. Yani esnaf ve sanatkâr mutlaka her türlü yönden hem kredi faizlerimizin düşürülmesiyle ilgili hem de kullanmış olduğumuz işte temel ihtiyaçlarımızla ilgili elektrik, doğal gaz, su gibi girdilerimizin daha uygun hale getirilebilmesi için çalışmalarımız devam edecek.
Konutlarda konut ve ticari olarak faturalar 2'ye ayrılıyor. Yani ticari dediğimizde küçük esnaftan başlayarak sanayiciye kadar ticari fiyat uygulanmaktadır. Dolayısıyla burada bizim söylemek istediğimiz şey, küçük esnaf ve sanatkârın faturalarının ayrı bir şekilde değerlendirilerek yani yanında çalıştığı işçi sayısından tutun, ödemiş olduğu vergi, işte yapmış olduğu işin nevine göre faturalandırılmasını talep ediyoruz. Ama onlar da işte Türkiye'de 2 modelin olduğunu söylüyorlar; konut ve ticari olarak yapıldığını söylüyorlar. Bizim de işte yanında 100 tane, 150 tane, 50 tane, 60 tane çalışan ticarethane gibi esnaf sanatkârın da aynı faturalarda değerlendirilmesinin doğru olmadığını hep söylüyoruz. Yani küçük işletmelerin, özellikle mahallelerimizin arasında olan ticarethanelerimizin çalışabilmesi, aydınlık yüzünü sokakları aydınlatması gibi tabelalardan tutun ışığımızın, işte iş yerinde yaktığımızın elektriği dahil sokakları aydınlatmada da kullandığımızı söyleyerek sokakların karanlık kalmaması için mutlaka ve mutlaka esnaf ve sanatkâra böyle bir indirimin yapılması gerektiğini hep altını çiziyoruz. Bu da gereklidir. Dolayısıyla Avrupa Birliği ülkelerinde küçük esnaf ve sanatkârlarımıza verilen desteklerin daha farklı olduğunu söylüyoruz.
Yine bildiğiniz gibi birçok etken var. AVM'ler mesela, büyük alışveriş merkezleri, esnaf ve sanatkârlarımıza oluşturmuş olduğu haksız rekabet ortamları var. İşte Avrupa Birliği'nde işletmeler, büyük işletmeler cumartesi günü saat 13:00'te kapanıyor, pazartesi günü saat 10:00'da açılıyor. O 1 buçuk gün zarfında da küçük esnaf ve sanatkârlar alışverişin hafta sonlarında arttırarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Bu tür desteklerin de ülkemizde uygulanmasının zorunlu olduğunu hep söylüyoruz. Bunlarla ilgili çalışmalarımızı 2026 yılında da devam ettireceğiz" dedi.