Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğrencileri, Filistin’de yaşananlara dikkat çekmek için kampüs içinde yürüyüş düzenledi. Öğrenci kulüplerinin çağrısıyla gerçekleşen yürüyüş, İlahiyat Fakültesi Camii önünde başladı. Kalabalık grup, ellerinde Filistin bayraklarıyla Merkez Yemekhane önüne kadar yürüdü.
Yürüyüş sırasında konuşma yapan Ahmet Yasin Aktürk, katılımcılara hitaben şu ifadeleri kullandı:

“Değerli Öğrenci Kardeşlerim, Kıymetli Hocalarım ve Değerli Basın Mensupları;
Sözlerime, sözlerin en güzeli olan Allah kelamıyla başlıyorum.
Euzubillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.
Sadakallahülazim
Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah ve Rasûlü’ne iman ederler, sonra imanlarında en küçük bir şüpheye düşmezler, malları ve canlarıyla da Allah yolunda cihâd ederler. İman iddia ve ikrarında özü sözü doğru olanlar işte bunlardır.
Rabbimiz buyuruyor ki:
“Mallarını ve canlarını Allah yolunda cihad edenler, işte onlar sadıklardır.”
Bugün Gazze’de bir çocuk açlıktan ölüyorsa, bir anne evladının cansız bedenine sarılıyorsa, orada yalnızca bir savaş değil; insanlığın en ağır imtihanı yaşanıyordur. Bu ayet, işte tam da o insanların üzerine iniyor. Çünkü sadıklık, susmakla değil; bedel ödemekle ispat edilir.
Biz bu ayeti yalnızca okumakla kalmıyoruz. Bu bir çağrıdır! Direnenlerin, zulme başkaldıranların çağrısıdır. Gazze’de taş atan çocukların, enkazdan çıkarılan bebeklerin, ömrünü direnişe vakfeden anaların çağrısı… Biz bu çağrıya kulak verdik. Bugün burada olmak, iman ettiğimizi sadece sözle değil, duruşla gösterdiğimizin nişanesidir.
Ve biliyoruz ki:
Susanlar kaybedecek, direnenler kazanacak! Çünkü tarih, zulmedenleri değil; direnenleri yazar.
Allah’ım, bizi sadıklardan eyle. Susmayan, unutmayan, yüz çevirmeyen kullarından eyle.
Gazze’de hayat, her geçen gün biraz daha yok ediliyor. Son 20 gün içinde İsrail, özellikle Refah ve Gazze Şeridi’nin merkezine yoğunlaşan saldırılarla yüzlerce sivilin hayatına son verdi. 2023 Ekim’inden bu yana süren işgal ve katliamda ölü sayısı 50 bini aştı. Geçtiğimiz Bayram dahil son üç haftada, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 2.500’den fazla sivil yaşamını yitirdi. Bu, sadece istatistik değil; her biri bir umut, bir hayat, bir ailenin hikâyesiydi.

İsrail’in saldırıları artık yalnızca askeri hedefleri değil, doğrudan sivil yaşamı hedef alıyor.
• En az 84 sağlık tesisi tamamen yıkıldı.
• Gazze’deki tüm hastaneler ya hizmet dışı ya da sadece kısıtlı şekilde çalışabiliyor.
• 1 milyondan fazla insan yerinden edildi.
• Günde yalnızca birkaç saat suya ulaşılabiliyor.
• Temel gıda maddelerine erişim neredeyse imkânsız.
Bu tablo, bir halkın sistematik şekilde açlığa, susuzluğa ve ölüme mahkûm edildiğini gözler önüne seriyor.
Ancak belki de en yürek burkan manzara, çocukların yaşadıklarıdır. Uluslararası raporlara göre, binlerce çocuk uzuvlarını kaybetti; birçoğu ailesini, evini ve geleceğini yitirdi. Gazze’de çocuk olmak, ölümle yarışmak demektir.
Ve ne yazık ki; İslam dünyası suskun! Zulüm bu kadar açıkken, başta İslam İşbirliği Teşkilatı olmak üzere birçok İslam ülkesi bu katliama ya sessiz kalmakta ya da cılız açıklamalarla sorumluluktan kaçmaktadır. Ümmetin yaraları, ümmetin yöneticilerinin gündeminde bile değildir!
Ama biz, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğrencileri olarak, bu utanç verici sessizliğe ortak olmuyoruz!
Ve biz diyoruz ki:
Mazlumun yanında durmak, onurdur.
Sessizlik, zalime verilmiş en tehlikeli destektir.
Gazze’de akan kan, yalnızca Filistin’in değil; bütün ümmetin kanıdır!

Ey vicdan sahibi insanlar! Bugün Gazze’de susarsak, yarın Halep’te, Doğu Türkistan’da, Yemen’de, Beyrut’ta, Saraybosna’da, hatta İstanbul’da, Ankara’da da susmak zorunda kalırız! Bugün konuşmazsak, yarın söz hakkımızı kaybederiz!
Buradan haykırıyoruz:
Zulme sessiz kalan, dilsiz şeytandır!
Ey ümmetin yöneticileri! Ya bu zulme karşı çıkın ya da ümmetin yüzüne bakacak cesaretiniz olmasın!
Gazze yanarken biz burada rahatça uyuyamayız. Bir çocuğun açlığı, bir annenin çığlığı bizim omuzlarımızdadır.
Artık yeter!
Gazze özgür olana dek, Filistin halkı onurlu bir şekilde yaşayana dek biz susmayacağız!
Ve biz inanıyoruz:
Zulümle abad olan, berbat olacaktır!
Ve son olarak diyoruz ki:
Unutanlardan değiliz. Susanlardan değiliz. Alışanlardan asla değiliz!
Direniş bitmedikçe, bizim de sözümüz bitmez İnşallah!”