“Bu bir iş cinayetidir”
Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Mert Yedek, yangında yaşamını yitirenleri saygıyla andıklarını belirterek, yakınlarına başsağlığı diledi. Yedek, yaşananların sıradan bir kaza olmadığını, göz göre göre yaşandığını ve bu nedenle bir iş cinayetiyle karşı karşıya olunduğunu ifade etti. Yangın öncesinde gerekli önlemlerin alınmadığını, söndürme sürecinde ise yetersiz ekipman, personel eksikliği, hava desteğinin sağlanamaması, yerel yönetimlerle koordinasyonsuzluk ve bilgi paylaşımı eksikliklerinin faciayı büyüttüğünü dile getirdi.

“Basiretsizlik değil, ihmaller zinciri”
Yedek, hiçbir yetkilinin istifa etmediğini ya da yargı önüne çıkarılmadığını vurgulayarak, “Çürümüş bir sisteme hep birlikte şahitlik ediyoruz” dedi. Kamusal kaynakların ormanları ve yurttaşları korumak yerine yandaşlara ve saray harcamalarına aktarıldığını öne süren Yedek, yangının ardından yapılan her açıklamanın sorumluluktan kaçma çabası olduğunu belirtti. Platform üyeleri, dün Orman Bölge Müdürlüğü önünde sorumluları istifaya davet ettiklerini, bugün ise Porsuk Çayı’na karanfil bırakarak hayatını kaybedenleri andıklarını hatırlattı.
Yangınlar artıyor, önlemler yetersiz kalıyor
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü’nün paylaştığı verilere göre, 1 Ocak – 6 Temmuz tarihleri arasında ülke genelinde toplam 1.351 orman yangını meydana geldi. Bu sayı, geçtiğimiz yıllarla kıyaslandığında erken dönemde yaşanan artışı gözler önüne seriyor. Platform, bu veriler karşısında dahi etkili bir önleme politikası geliştiremeyen yönetimin, halkın ve doğanın güvenliğini sağlayamayacağını vurguladı.

“Facia kader değil, sistematik ihmalin sonucu”
Açıklamada, Türk Hava Kurumu’nun yangın söndürme uçaklarının satışa çıkarılması, ormancıların eğitim kamplarının kapatılması, eğitimsiz mevsimlik işçilerin sahaya sürülmesi ve elektrik dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesi gibi kararların yangınla mücadeleyi zayıflattığı ifade edildi. Tüm bu uygulamaların yangında hayatını kaybeden 10 yurttaşın ölümüne zemin hazırladığına dikkat çekildi. Yaşananların AKP iktidarı için ne ilk ne de son olacağı belirtilerek, sorumlular yargılanana kadar mücadele edeceklerini dile getirdiler.
“Ormanlar şirketlere, halk yangınlara terk edildi”
Orman Kanunu’nda yapılan değişikliklerle “orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerler” orman arazisi kapsamından çıkarılarak yapılaşmaya açıldı. Turizm Teşvik Yasası ile ormanların tek adam rejimi tarafından kontrol altına alındığını söyleyen platform, Orman Genel Müdürlüğü’nün yetkisizleştirildiğini, orman arazilerinin maden ve turizm şirketlerine devredildiğini ifade etti. Ayrıca, iklim kriziyle mücadele bahanesiyle çıkarılan yasaların aslında sermayenin çıkarlarını öncelediği, doğa ve emekçilerin haklarının görmezden gelindiği belirtildi. Resmi Gazete’de yayımlanan torba yasayla maden sahalarının Orman Genel Müdürlüğü’nden alınarak Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne devredilmesi de bu politikanın bir parçası olarak değerlendirildi.

“Yönetemiyorsunuz”
Yedek, yaşananları önlemek için yapılması gerekenlerin açık olduğunu ifade etti. Yangın söndürme uçak ve helikopter eksikliklerinin giderilmesi, araçların bakımının düzenli yapılması, orman işçilerinin sendikalı ve güvenceli koşullarda çalışması, eğitim alanlarının faaliyete geçirilmesi ve taşeron işçi alımının durdurulması gerektiğini söyledi. Ayrıca, bilim insanları, meslek odaları ve demokratik kitle örgütlerinin sürece dahil edilmesi çağrısında bulundu. Ancak mevcut yönetimin bu adımları atmasının mümkün olmadığını dile getiren Yedek, “Tekrar tekrar söylüyoruz: Yönetemiyorsunuz” diyerek iktidarı eleştirdi.