Eskişehir’de uzun süredir gündemde olan altın madeni projesiyle ilgili ikinci büyük toplantı bugün Ankara’da yapılıyor. Atalan-Alpagut bölgesinde yapılmak istenen ve siyanürle altın çıkarma yönteminin kullanılacağı projeye karşı çevre örgütleri, bölge halkı ve bazı belediyeler tepkilerini sürdürüyor.
Toplantı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda gerçekleşiyor. Bu toplantıda İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) projeyi ele alacak. Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru, toplantının hem doğa hem de halk sağlığı açısından önemli sonuçlar doğurabileceğini söyledi.
İsmail Kumru şu ifadeleri kullandı:
“Eskişehir’in doğasını ve yaşamını direkt etkileyebilecek bir toplantı olacak bu. Eskişehir’den sivil toplum kuruluşlarının, bölge halkının ve hatta bazı belediye başkanlarımızın da toplantıya katılacağını öğrendik. Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde hatta bu süreçte ben de savcılığa çağrıldım. Doğa katliamına karşı itiraz ettiğimiz bir süreç başlamıştı. Atalan-Alpagut bölgesinde siyanürle altın çıkarma faaliyetine karşı, yani vahşi madenciliğe karşı net bir duruş sergilemiştik. Sivil toplum kuruluşları, farklı siyasi partiler, vatandaşlar özellikle bölgede yaşayan insanlar bu duruşun bir parçası oldular. Ve bugün bu sürecin ikinci ayağı gerçekleşecek. İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısı yapılacak. Toplantı Ankara’da, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda gerçekleşecek. Sivil toplum kuruluşları da itirazlarını dile getirmek üzere bu toplantıya gidiyorlar.”
Kumru, proje gerçekleşirse sadece doğanın değil, insanların da zarar göreceğini belirtti. Bu madenin yapılması halinde tarımın biteceğini, insanların göç etmek zorunda kalacağını vurguladı.
“Peki, bu proje gerçekleşirse ne olacak?” diye soran Kumru, şu uyarılarda bulundu:
“Eskişehir’in mikroklima bölgesi olan, sıfıra yakın rakımıyla, zeytin yetişen, yılda 2-3 kez ürün alınabilen verimli bir alanda bu maden projesi gerçekleşirse, Kaymaz Ovası’nda olduğu gibi bu alan da yok olacak. Zonguldak’taki maden ocaklarında, Kaz Dağları’nda olduğu gibi ya da en son İliç’te yaşanan faciaya benzer bir durum burada da yaşanabilir. Bunun olabileceği çok açık.”
Kumru, sürecin başından beri resmi kurumların şeffaf davranmadığını, çevre müdürlüğünden resmi belge veya cevap alamadıklarını da dile getirdi. Ayrıca çevre müdürlüğünün “yeşilliklerinize hiçbir şey olmayacak” şeklindeki açıklamasının bilimsel olmadığını belirtti.
Bu açıklamalarıyla birlikte Kumru, sürecin yalnızca çevre değil, yaşam hakkı meselesi olduğuna dikkat çekti. “Dünyada hiçbir örneği yok ki, bir bölgede maden ocağı açılıp ardından sağlıklı tarım yapılabilsin,” diyen Kumru, bu tür projelerin zararlarını birçok ülkeden örneklerle anlattı.
Sivil toplum kuruluşları, TEMA, Ziraat Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası gibi kuruluşlarla birlikte projeye karşı bilimsel verilerle mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti.
Bu kritik toplantıdan çıkacak kararlar, Eskişehir’in geleceğini doğrudan etkileyecek. Bölge halkı ise maden projesine karşı direnişin artarak süreceğini ifade ediyor.