Vakıf Mütevelli Heyet Başkanı ve eski Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, açılış konuşmasında, yaklaşık iki asır boyunca kapağı açılmamış bir el yazması eseri kültür dünyasına kazandırmanın heyecanını yaşadıklarını belirtti. Tuna, "Eski tıbba dair bu tür eserler, hem Türkçenin söz varlığı hem de geleneksel tıp alanında önemli bir boşluğu dolduruyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın kültür ve eğitim vurgusu doğrultusunda, devletin bu alandaki hedeflerine katkı sunmayı amaçladık" dedi.

El yazması eserin, 1800’lerde Eskişehir’de aktarlık yapan ve aynı zamanda Nakşibendi şeyhi olan Hacı Mehmed Zülali Efendi’ye ait olduğu belirtildi. Araştırmacı Nizamettin Arslan, eserin Zülali Efendi’den sonra Mevlevi büyüğü Bahri Tincer Dede’ye, oradan da Naci Bayraktaroğlu’na geçtiğini anlattı. Zülali Efendi’nin, Orta Işık Camii’nde ders verdiğini ifade eden Arslan, bu caminin 2013 yılında Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna döneminde restorasyona alındığını da hatırlattı.

Dönemin halk Türkçesiyle yazıldı
Eğitimci Feride Turan ise, el yazması eserin Oğuz Türklerinin sözlü kültüründen izler taşıdığını ve dönemin halk Türkçesiyle kaleme alındığını ifade etti. Turan, "Eser ilaç formülleri, hastalık adları ve kullanılan bitkiler açısından analiz edildi; sözlük çalışması yapıldı. Diğer eski tıp eserlerinden farklı ve özgün formüller içeriyor" dedi.

Program sonunda emeği geçenlere teşekkür belgeleri takdim edilirken, bir de imza günü düzenlendi.