Baysal, PTT’nin 2013 yılına kadar 399 sayılı KHK’ya tabi personelle hizmet verdiğini, şirketleşme sonrası ise İdari Hizmet Sözleşmeli (İHS) personel istihdamına geçildiğini hatırlattı. Kurum bünyesinde ayrıca güvenlik, temizlik ve dağıtım hizmetlerinde çok sayıda taşeron personelin görev yaptığını belirten Baysal, Eskişehir PTT Başmüdürlüğü’nde bugün itibarıyla 123’ü 399 sayılı KHK’ya tabi, 143’ü İHS’li ve 186’sı taşeron olmak üzere toplam 452 çalışanın hizmet ürettiğini ifade etti.
2025 yılı başından bu yana gündemde olan PTT’nin yeniden yapılandırılmasına ilişkin çalışmaların son aşamaya geldiğini aktaran Baysal, mevcut planlamaya göre 399 sayılı KHK’ya tabi personelin isterse İHS statüsüne geçirileceğini, bu teklifi kabul etmeyenlerin ise başka kamu kurumlarına nakledileceğini söyledi. Bunun yanı sıra çok sayıda PTT işyerinin kapatılması ya da küçültülmesinin planlandığını, en kritik düzenlemenin ise 81 ildeki PTT Başmüdürlüklerinin kapatılarak yalnızca 17 ilde toplam 18 PTT Bölge Müdürlüğü kurulması olduğunu dile getirdi.
Birlik Haber-Sen olarak PTT’nin zarar eden yapısından kurtularak kârlı bir işletmeye dönüşmesini desteklediklerini kaydeden Baysal, “Ancak bu dönüşümün personel ve vatandaş üzerinde mağduriyet oluşturma ihtimali mutlaka dikkate alınmalıdır” dedi.
Açıklamada sendikanın talepleri de net başlıklar halinde sıralandı. Buna göre, kurumdan ayrılmak isteyen 399 sayılı KHK’ya tabi personelin herhangi bir hak kaybına uğramadan tercih ettikleri illerdeki diğer kamu kurumlarına nakledilmesi istendi. Kurumda kalmak isteyen personel için ise İHS’ye geçişin bir dayatma haline getirilmemesi, mevcut statü ve şartların korunması talep edildi. Ayrıca pandemi ve deprem gibi zorlu dönemlerde PTT’nin üstlendiği sosyal rol hatırlatılarak, vatandaşın hizmete erişimini zorlaştıracak ölçüde bir “küçülme” politikasından kaçınılması gerektiği vurgulandı.
Baysal’ın açıklamasında Eskişehir’in konumu özel bir yer tuttu. Hâlihazırda Afyonkarahisar, Bilecik ve Kütahya’ya koordinatörlük yapan Eskişehir PTT Başmüdürlüğü’nün kapatılarak Ankara’ya bağlanmasının doğru olmayacağını ifade eden Baysal, bu durumun hem taşeron personel sayısında azalmaya yol açacağını hem de çalışanları tayin ve belirsizlik sürecine sürükleyeceğini söyledi. Bu sürecin aile bütünlüğü açısından da ciddi riskler barındırdığına dikkat çekti.
Eskişehir’in Yüksek Hızlı Tren merkezi olması ve ulaşım ağlarının kavşak noktasında yer alması nedeniyle stratejik bir lojistik merkez olduğunu belirten Baysal, şehrin pasifize edilmesinin doğru bir yaklaşım olmayacağını dile getirdi. Tapu ve Kadastro, İller Bankası, TURASAŞ ve DSİ gibi birçok kamu kurumunun bölge müdürlüklerine ev sahipliği yapan Eskişehir’in PTT Bölge Müdürlüğü olmayı fazlasıyla hak ettiğini kaydeden Baysal, Uşak’ın da hizmet ağına dâhil edilmesiyle kurulacak bir Eskişehir Bölge Müdürlüğü’nün verimliliği artıracağını ve olası mağduriyetleri önleyeceğini ifade etti.
Açıklamasının sonunda tüm siyasi aktörlere ve yerel yöneticilere çağrıda bulunan Baysal, Eskişehir’in bugünü kadar geleceği ve bölgesel prestiji için de sorumluluk alınması gerektiğini belirtti. Eskişehir PTT Başmüdürlüğü’nün “Bölge Müdürlüğü” statüsünü almasının şehrin ortak hakkı olduğunu vurgulayan Baysal, Ankara nezdinde güçlü bir irade ortaya konulması gerektiğini söyledi. Birlik Haber-Sen olarak Eskişehir’in kazanımlarına sahip çıkılacak her türlü çabanın destekçisi olacaklarını ilan eden Baysal, tüm siyasetçileri bu süreçte Eskişehir’in hakkını savunmaya davet etti.
