Demirkol, Milli Eğitim Bakanlığı’nın mesleki eğitimi güçlendirme iddiasıyla yaygınlaştırdığı MESEM’lerin, öğrencilerin eğitim hakkını gasp ederek sermayeye ucuz işgücü sağladığını ifade etti. Öğrencilerin “meslek öğrenme” vaadiyle okuldan koparıldığını söyleyen Demirkol, haftanın dört günü denetimsiz ve güvencesiz koşullarda ağır işlerde çalıştırıldıklarını belirtti.
MESEM kapsamında çocukların yetişkinlerin bile zorlandığı koşullarda çalıştırıldığını söyleyen Demirkol, bu sistemle birlikte çocuk işçiliğinin devlet eliyle meşrulaştırıldığını kaydetti. 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişikliklerle merkezlerin “çocuk işçi fabrikasına” dönüştüğünü dile getiren Demirkol, öğrencilerin maaş ve sigorta primlerinin İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanmasının da kamu kaynaklarının sermayeye aktarılması anlamına geldiğini vurguladı.

Son dönemde MESEM kapsamında çalışırken yaşamını yitiren ya da uzuv kaybı yaşayan çocuklara dikkat çeken Demirkol, yaşananların “kader” değil, göz göre göre gelen iş cinayetleri olduğunu söyledi. Mesleki eğitimi güçlendirme iddiasıyla yola çıkanların son 6 yılda meslek liselerinin sayısını yaklaşık 2000 azaltarak MESEM uygulamalarını yaygınlaştırdığını ifade etti.
Demirkol, MESEM’in özellikle yoksul ailelerin çocuklarını kısa yoldan gelir elde etme umuduyla örgün eğitimden kopardığını ve geleceksizliğe ittiğini belirtti. Eğitimde fırsat eşitsizliğinin derinleştiğini dile getiren Demirkol, Milli Eğitim Bakanı’nın istifasını talep eden öğrencilerin tutuklanması ile özel sektör öğretmenlerine yönelik şiddetin gerçeği gizleme çabasının göstergesi olduğunu söyledi.

TALEPLER NET
Eğitim Sen’in taleplerini sıralayan Demirkol, çocukların yerinin sanayi siteleri değil okulları olduğunu belirterek, öğrencilerin ucuz işgücü olarak görülmesine neden olan uygulamaların iptal edilmesini istedi. Mesleki eğitimin pedagojik ilkelere uygun biçimde okul atölyelerinde ve öğretmen gözetiminde verilmesi gerektiğini söyleyen Demirkol, meslek liselerinin statüsünün geliştirilmesini talep etti.
Demirkol, hiçbir öğrencinin sermayenin kâr hırsına kurban edilmesine izin vermeyeceklerini, çocukların eğitim hakkını ve güvenliğini savunmaya devam edeceklerini ifade etti.
