Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, bugünün yalnızca bir kutlama değil, öğretmenlerin ve eğitim emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele günü olduğunu vurguladı.
Demirkol, “Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ile ILO tarafından 1994’te ilan edilen bu gün, dünya genelinde öğretmenlerin hakları ve mesleğin saygınlığı için verilen mücadelenin sembolüdür,” dedi.

“Öğretmenlik Meslek Kanunu mesleğimizi bölen bir anlayışla sürdürülüyor”
Demirkol, Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek, “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ni imzalamamıza rağmen gereklilikleri uygulanmıyor. Yürürlükteki Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenleri bölen ve mesleğimizi değersizleştiren bir anlayışla sürdürülmektedir,” ifadelerini kullandı.
“Ekonomik kriz ve baskılar mesleğin itibarını zedeliyor”
Eğitim ve bilim emekçilerinin OECD ülkeleri arasında en düşük ekonomik ve sosyal haklara sahip olduğunu belirten Demirkol, “Derinleşen ekonomik kriz, siyasi baskılar ve kamusal eğitime yönelik piyasacı saldırılar, öğretmenlik mesleğinin itibarını zedelemektedir. Ancak biz öğrencilerimiz ve geleceğimiz için direniyoruz,” dedi.
“Nitelikli eğitim, nitelikli öğretmenle mümkündür”
Demirkol, eğitimde niteliğin öğretmenlerin güvenceli istihdamıyla doğrudan ilişkili olduğunu belirterek, “Tüm öğretmenlerin kadrolu ve güvenceli çalışması, haksız şekilde ihraç edilen meslektaşlarımızın göreve iadesi ve öğretmen yetiştirme politikalarının bilimsel temele oturtulması zorunludur,” diye konuştu.
“Eğitimdeki gericileşmenin sorumlusu öğretmenler değil”
Eğitim sistemindeki sorunların faturasının öğretmenlere kesilemeyeceğini vurgulayan Demirkol, “Nitelik kaybı, gericileşme ve piyasalaşmanın sorumlusu öğretmenler değil, yıllardır aynı politikaları sürdüren siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı’dır,” dedi.
“Birlikte mücadele geleceğimizi korur”
Demirkol, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bugün bizlere düşen görev, haklarımıza yönelik her türlü saldırıya karşı birleşmek, sendikamızı güçlendirmek ve demokratik örgütlenmeleri büyütmektir. Eğitim ve bilim emekçilerinin birleşik, örgütlü mücadelesi her türlü haksız uygulamayı aşacaktır.”