Akar, her eğitim-öğretim yılının başında sendikanın genel merkezi tarafından eylem kararları alındığını belirterek, “Bu eylem kararları bu sene de önceki yıllarda olduğu gibi yine genel merkezimiz tarafından alındı. Birincisi nöbet eylem kararı, serbest kıyafet kararı, mesai dışı zorunlu mesleki çalışmalara karşı eylem kararı, bir de zorunlu görevlendirmeler karşısında alınan eylem kararı” dedi.
“Kıyafet yönetmeliği darbe kalıntısıdır”
Serbest kıyafet eylem kararına değinen Akar, kamu çalışanlarının kılık kıyafet yönetmeliğinin 5. maddesine dikkat çekerek şunları söyledi:
“1980 askeri darbesinin hala bir kalıntısı olarak duran kıyafet yönetmeliğinin daha demokratik, daha insani normlara uygun bir şekilde değiştirilmesini istiyoruz. Öğretmenimiz, memurumuz kendisine en uygun kıyafeti bilir. Biz bu eylemi provoke edilmeyecek düzeyde bir karar olarak almış bulunuyoruz. Çünkü mevcut yönetmelik, bıyık boyundan favori uzunluğuna, ense tıraşından pantolon ve eteğin ütüsüne, rengine, modeline kadar karar verecek kadar antidemokratik maddeler içeriyor.”

Nöbet ücretleri için mücadele
Akar, ikinci eylem kararının nöbet eylemi olduğunu belirterek, “Öğretmenlerin okullarda tuttukları nöbetlerin ücret karşılığının verilmesi noktasında mücadele başlatmıştık ve bu toplu sözleşme kazanımlarımızdan biri oldu. Şu an tutulan her bir nöbetin karşılığı olarak 3 saat ek ders ücreti alınmaktadır. Ancak birden fazla nöbet tutulduğu durumlarda da ücret ödenmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Mevzuatın ikinci nöbetin zorunlu tutulmasını öngörmediğini belirten Akar, buna rağmen uygulamanın sürdüğünü ve ücret verilmediği için bu konuda da eylem kararı aldıklarını aktardı.
Angarya görevlere karşı eylem
Bir diğer eylem kararının mesai dışı zorunlu görevlendirmelere karşı olduğunu kaydeden Akar, “Hafta içi ve hafta sonu mesai saatleri dışında yapılan proje ödevleri, ev/veli ziyaretleri, öğrenci koçluğu, servis kontrolü, okul gezileri, kurs, seminer, çalıştay, toplantı, program, etkinlik gibi angarya niteliğindeki görevler için eylem kararı almış bulunuyoruz. Bu tür görevleri yapmama yönünde kararımızı yayınladık” dedi.
Ders süreleri 30 dakikaya indi
Millî Eğitim Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıl ders sürelerini ikili eğitim yapan okullarda 30 dakikaya kadar düşürebileceğine dair yazı yayımladığını hatırlatan Akar, “Bu karar okullar açılmadan iki gün önce geldiği için hayata geçirilemedi. Bu yıl ise zamanlama önceden ayarlandığı için Eskişehir’deki tüm ikili eğitim yapan okullarda ders süreleri 30 dakikaya düşürüldü. Böylece özellikle kış döneminde öğrencilerin geç saatlere kalması önlenmiş oldu” diye konuştu.
Resen atamalara tepki
Resen atamalarla ilgili de açıklamalarda bulunan Akar, şunları kaydetti:
“Genel merkezimiz, Türkiye genelinde yapılan resen atamaların durdurulması ve iptali yönünde Danıştay’a dava açmıştır. Geçtiğimiz yıl da Eskişehir’de bu konu gündeme gelmiş, öğretmenler üzerinde ciddi stres oluşturmuştu. Yoğun mücadele sonucunda 90 kilometre ötedeki ilçelere resen atama yapılmasının önüne geçmiştik. Ancak bu yıl, Bakanlığın hazırladığı atama takvimiyle birlikte onlarca öğretmen yeniden resen atandı. Bildiğimiz kadarıyla sayı 90’a yakın. Bu durum aile bütünlüğünü bozmakta, öğretmenleri yüzlerce kilometre öteye göndermektedir. Hukuk birimimiz süreci takip etmektedir. Genel merkezimiz de bu atamaların iptali için Danıştay’da dava açmıştır. Biz, öğretmenlerimizin aile bütünlüğünü koruyacak kalıcı bir çözüm bulunması gerektiğini tekrar vurguluyoruz.”