“Atatürkçü Düşünce Derneği, Farklı Bir Konumda”
Ali Haydar Çelik, konuşmasında Atatürkçü Düşünce Derneği’nin yalnızca bir sivil toplum kuruluşu değil, aynı zamanda Atatürk ilke ve devrimlerinin savunucusu olduğunu belirtti. Çelik, “Bugün burada, çok önemli bir genel kurulda hep birlikte bulunuyoruz. Çünkü Atatürkçü Düşünce Derneği, yalnızca varlığıyla değil, özellikle ideolojik duruşu ve ağırlığıyla da bu ülkenin kurucu değerlerine bağlıdır. Gericiliğe, bağnazlığa ve faşizme karşı bir direniş noktası olan derneğimiz, tam bağımsızlıkçı çizgisiyle toplumun her kesimine Atatürkçü düşünceyi kabul ettirme mücadelesi vermektedir” dedi.
Çelik, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin diğer sivil toplum kuruluşlarından farklı bir konumda olduğunu vurgulayarak, “Bu doğrultuda, ülkemizin aydınlık geleceği, barış ve refahı için Atatürkçü Düşünce Derneği, diğer dernek ve örgütlerden çok farklı bir konumda bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Ülkemizin İçinde Bulunduğu Durum Kritik”
Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullara dikkat çeken Çelik, gerici yapıların faaliyetlerini artırdığını belirtti. “Bugün geldiğimiz noktada, ülkemizin içinde bulunduğu durum son derece kritik bir hal almıştır. Nitekim, üç gün önce yaşadığımız gibi, HÜDA PAR gibi gerici ve faşist yapılanmalar, bu ülkenin kurucu değerlerini yok etmek, Türkiye’yi emperyalizmin bir çiftliği haline getirmek ve onların uşaklığını kurumsallaştırmak adına faaliyetlerini hızlandırmışlardır” dedi.
Bu süreçte en büyük direnç noktasının Atatürkçü Düşünce Derneği olduğunu vurgulayan Çelik, “İşte tam da bu nedenle, demokratik kitle örgütlenmesi bağlamında en büyük direnç noktası Atatürkçü Düşünce Derneği’dir” ifadelerini kullandı.
“Atatürkçü Düşünceyi Yaygınlaştırmalıyız”
Atatürkçü düşüncenin siyasi alanda da korunması gerektiğine dikkat çeken Çelik, bazı siyasi yapıların yeterince hassasiyet göstermediğini söyledi. “Bununla birlikte, Atatürkçü düşüncenin ve Atatürk ilke ve değerlerinin toplumda yozlaştırılmasına, sulandırılmasına karşı siyasi anlamda da mücadele etmemiz gerekmektedir. Bugün, çeşitli siyasi oluşumlar, pragmatik duruşları ve çıkar hesapları nedeniyle Atatürkçü değerlere yeterli hassasiyeti göstermemektedir” dedi.
Genel kurula katılımın yeterli olmadığını belirten Çelik, daha fazla insanın Atatürkçü düşünceye sahip çıkması gerektiğini vurguladı. “Bu kongrede gördüğümüz sayısal katılımın yetersizliği hepimiz adına üzüntü vericidir. Atatürkçüler, Atatürk devrimcileri, anti-emperyalist duruşa sahip insanlar ve tam bağımsız Türkiye özlemiyle yanıp tutuşan bireyler olarak salonları doldurmalıyız. Daha çok çoğalmalıyız, daha çok insana ulaşmalıyız” dedi.
Son olarak, Atatürkçü düşüncenin yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çeken Çelik, “Özellikle bilincin bulanıklaştırıldığı bir dönemde, Atatürk bilincinin yaygınlaştırılması ve topluma hakim kılınması için hepimiz ayrı ayrı sorumluluk üstlenmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Konuşmasını, Atatürkçü Düşünce Derneği kongresine katılan Mehmet İlhan’ı anarak bitiren Çelik, “Bana her mesajında ‘Atacan’ diye hitap ederdi. Sevgili Atacanlar, Atatürk’ün yolundan, aydınlanmanın ışığından yürüyen değerli yoldaşlar; hep birlikte daha güçlü olmalıyız, daha çok büyümeliyiz! Bir olmalı, iri olmalı, diri olmalıyız!” dedi.