Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Ali Şehirlioğlu, Eskişehir’deki mitingde önemli açıklamalarda bulundu. Şehirlioğlu, partisinin Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın karşılaştığı hukuksuzluklara ve yaşanan olaylara dikkat çekti.
Şehirlioğlu, yaklaşık 5 hafta önce Genel Başkanları Ümit Özdağ’ın Antalya’da yaptığı bir konuşmaya atıfta bulunarak, "Genel Başkanım, Antalya’da il başkanları toplantısında başka bir siyasi parti başkanına cevap verdi. Ancak bu siyasi parti başkanının başka bir görevi daha var: Cumhurbaşkanlığı. İşine geldiği zaman Cumhurbaşkanlığı’nı, işine geldiği zaman da siyasi parti başkanlığını kullanabiliyor. Eğer bunda bir suç varsa, bunun tespit edilebileceği yer Antalya’ydı. Ancak Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı müdahale etmedi" dedi.

Şehirlioğlu, Özdağ’ın Ankara’da yaşadığı olaya da değindi: "Genel Başkanım Ankara’ya geldikten sonra, bir restoranda etrafını polisler sardı. Kendisi, kaçma şüphesiyle ve karartma şüphesiyle İstanbul’a götürüldü. Türkiye’de herkes kaçar, herkes bu ülkeyi terk eder, ama kendisini bu ülkeye adamış bir kişi var ki o da Ümit Özdağ’dır. O gitmez, kalır ve sonuna kadar burada hayatını sürdürecektir."
Özdağ’ın İstanbul’a götürülmesinin ardından yaşananları anlatan Şehirlioğlu, "180-190 kilometre hızla İstanbul’a götürüldü. O gece Vatan Caddesi’ndeki emniyette sabaha kadar bir bankın üzerinde uzandı. Ertesi sabah savcılığa ifade vermesi gerekirken, öğleden sonraya kadar bekletildi" şeklinde konuştu.
Sekiz ay önce Kayseri’deki olaylara da değinen Şehirlioğlu, "Sekiz ay önce iki sığınmacı ailenin arasındaki çocuk istismarı nedeniyle başlayan olaylara Kayseri halkının da dahil olmasıyla olaylar büyüdü. O gece acil olarak iki Genel Başkan Yardımcısı gönderdik ve güvenlik güçleriyle birlikte çalışarak bin 65 kişiyi gözaltına aldık. Bir tane Zafer Partili yoktu. O akşam atılan tweetlerle, hocam ‘Provokasyonlara gelmeyin, herkes evinde kalsın, güvenlik güçlerine kendinizi teslim edin’ dedi. Ama buna rağmen, ‘Siz insanları nefretle teşvik ediyorsunuz’ denilerek hocamız gözaltına alındı."

Şehirlioğlu, yaşananların "düşman ceza hukuku" olduğunu vurgulayarak, "Bunun adı düşman ceza hukukudur. İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’nın Fransızlar ve Polonyalılar’a uyguladığı, sonrasında Amerikalıların Almanya’ya uyguladığı, 1960’lı yıllarda Amerika’daki beyazların siyahlara uyguladığı bu politika, bugün Sayın Genel Başkanımıza uygulanmaktadır" dedi.
Son olarak anayasa maddesine değinen Şehirlioğlu, "Anayasanın 138. maddesi diyor ki; ‘Savcılar ve hakimler, kanunlar çerçevesinde vicdanlarına göre suçları cezalandırır veya affederler.’ Ancak bakın, bu ceza kanunu bugün Sayın Genel Başkanım’a öyle bir uygulanıyor ki, Abdullah Öcalan gibi bir adam voleybol oynarken, benim Genel Başkanım hukuksuz bir şekilde Silivri’de tutuluyor" dedi.