TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Orkun Kılıç, 6 Şubat Depremleri’nin etkilediği coğrafi alanın genişliği, nüfusun fazlalığı ve yıkımın büyüklüğü nedeniyle yıllarca etkisini sürdürecek bir toplumsal travma yarattığını ifade etti. Türkiye’nin aktif fay hatları üzerinde yer aldığını ve bu gerçek göz önünde bulundurularak hareket edilmesi gerektiğini belirten Kılıç, “Bilim ve mühendislik uygulamalarına dayalı olarak deprem endişesiyle yaşamak zorunda değiliz. Ancak geçmişteki acı tecrübelere rağmen yeterli önlemler alınmadığı sürece yeni felaketlerin kapımızda olduğu unutulmamalıdır” dedi.
Riskli Yapıların Dönüşüm Hızı Yetersiz
Türkiye’de ortalama her altı yılda bir 7 ve üzeri, her yıl ise 6 ve üzeri büyüklüğünde depremlerin meydana geldiğini hatırlatan Kılıç, 2023 yılında 74 bin 232, 2024 yılında ise 31 bin 890 deprem meydana geldiğini belirtti. Buna karşın riskli yapıların dönüşümünde ciddi eksiklikler olduğunu ifade etti.
Kılıç, 2025 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı verilerine göre Türkiye’deki toplam konut sayısının 42,2 milyon olduğunu ve TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’nun Mayıs 2023 tarihli raporuna göre 6-7 milyon konutun acil dönüşümünün gerektiğini belirtti. Ancak 2012’de yürürlüğe giren 6306 sayılı Kanun kapsamında bugüne kadar yalnızca 781 bin 333 konutun riskli yapı tespiti yapıldığını, 711 bin 545 konutun yıkıldığını belirten Kılıç, “11 yılda yalnızca yüzde 10’a yakın bir dönüşüm gerçekleşti. Bu hızla devam edilirse tüm riskli yapıların dönüşümü 100 yıl sürecek” dedi.
Depremzedeler Kışı Zor Şartlarda Geçiriyor
Kılıç, deprem bölgesinde ağır hasarlı yapıların yıkım işlemlerinin halen tamamlanmadığını, birçok depremzedenin geçici barınma alanlarında kışı geçirdiğini söyledi. Elektrik ve su kesintileri, hijyen koşullarının sağlanamaması gibi nedenlerle bölgedeki halkın salgın hastalık riskiyle karşı karşıya kaldığını belirten Kılıç, çadır ve konteyner kentlerde sel ve yangın gibi olayların yaşandığını ifade etti.
![](https://eskisehirdurum.com/uploads/upload-image/2025/2/1738831442155-image.jpg)
“Gerçek Sorumlular Yargılanmalı”
Kılıç, depremlerin ardından başlatılan yargı süreçlerinde yıkımın gerçek sorumlularının henüz ortaya çıkarılmadığını belirterek, tüm sorumluluğun teknik elemanların üzerine yıkıldığını söyledi. Kılıç, “Halkın can ve mal güvenliğiyle doğrudan ilgili olan deprem riskine karşı tedbir almak, gerekli denetimleri yapmak siyasi iktidarın, merkezi ve yerel yönetimlerin sorumluluğundadır” dedi.
Son 20 yılda altı kez imar affı çıkarıldığını ve bu uygulamaların kaçak yapılaşmayı yasal hale getirdiğini belirten Kılıç, halkın can ve mal güvenliğinin göz ardı edilerek yapı üretim süreçlerinin kâr odaklı şekilde yönetildiğini vurguladı.
“Çözüm Önerilerimiz Dikkate Alınmalı”
Kılıç, kamuoyu baskısıyla gündeme gelen yapı üretimi ve denetim süreçlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtti. 17 Ağustos Depremi sonrası verilen vaatlerin kısa sürede unutulduğunu hatırlatan Kılıç, 6 Şubat Depremleri’nde de benzer bir durumla karşı karşıya olunduğunu ve gerekli adımlar atılmadığı takdirde aynı acıların tekrar yaşanacağını ifade etti.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası olarak riskli yapı stokunun dönüştürülmesinden yapı denetim sisteminin yeniden düzenlenmesine kadar birçok çözüm önerisi sunduklarını belirten Kılıç, bu önerilerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.