Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Ziraat Fakültesi tarafından yürütülen yaklaşık 10 yıllık bilimsel çalışma sonucunda, Eskişehir’de daha önce yetiştirilemeyen biberiye bitkisinin üretimi mümkün hale geldi. Soğuk iklim şartlarına dayanabilen yeni genotiplerin geliştirilmesiyle birlikte, Eskişehir’in farklı rakımlarında biberiye yetiştirilebildiği bildirildi.
ESOGÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Duran Katar, yapılan çalışmalara ilişkin yaptığı açıklamada, biberiyenin antioksidan özelliği en yüksek bitkilerden biri olduğunu belirtti. Katar, biberiyenin herbal çaydan uçucu yağa, ilaçtan gıda endüstrisine kadar birçok alanda kullanılan stratejik bir bitki olduğuna dikkat çekti.
Yaklaşık 10 yıl önce Eskişehir’e 100 farklı bitki getirerek çalışmalara başladıklarını ifade eden Katar, “Bu bitkilerden 97’sini, Eskişehir’in sert kış koşullarına dayanamadıkları için kaybettik. Ancak seleksiyon sonucunda, 10 yıllık Eskişehir kışını geçirebilen ve soğuğa dayanıklı 3 bitkiyi tespit ettik. Bu bitkileri çoğaltarak genetik olarak bölgeye uygun hale getirdik ve Eskişehir şartlarında biberiye üretimine başlamış olduk” dedi.
Geliştirilen biberiye genotiplerinin artık Eskişehir’in farklı rakımlarında yetiştirilebildiğini vurgulayan Katar, bu başarının üniversitenin bilimsel emeğinin bir sonucu olduğunu ifade etti.
Arıcılığa da büyük katkı sağlayacak
Biberiyenin arıcılık açısından da büyük önem taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Katar, “Yıl içinde iki kez çiçeklenebilen, polen ve nektar açısından oldukça zengin bir bitki. Arıcılıkta bölgemiz için çok önemli katkılar sağlayacak. Taşıma arıcılığı yerine, biberiye ve diğer tıbbi aromatik bitkilerin bulunduğu alanlarda yapılan üretimle bal verimi ve kalitesi ciddi şekilde artırılabilir” diye konuştu.
Çalışmanın ilerleyen süreçte yaygınlaştırılmasıyla birlikte, Eskişehir’in tıbbi ve aromatik bitki üretiminde önemli merkezlerden biri haline gelmesinin hedeflendiği belirtildi.




