Türkiye’de tarımsal üretim zincirinin en önemli halkalarından biri olan Eskişehir’de, tarladan pazara uzanan süreçte maliyetlerin katlanarak arttığını söyleyen Adıyamanlı tüccar Turan Yapıcılar, hem çiftçinin hem de tüccarın artan mazot, gübre, ilaç ve nakliye fiyatları nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşadığını vurguladı. Yapıcılar, Eskişehir’de yetiştirilen sebzelerin çoğunun açık tarla mahsulü olduğunu ve bu nedenle daha az ilaç kalıntısı taşıdığını ifade ederek, “Vatandaşlarımız bol bol sebze tüketsin, gönül rahatlığıyla yiyebilirler” dedi. Yapıcılar, Tarsus ve Kazanlı’daki sezonları tamamladıktan sonra Eskişehir’e geldiklerini, burada yaklaşık üç ay boyunca üretim yaptıklarını ve ardından tekrar memleketlerine dönerek faaliyetlerine devam ettiklerini anlattı. Eskişehir’de çiftçilerin büyük emeklerle yetiştirdiği ürünleri İstanbul ve Ankara gibi büyük pazarlarla buluşturduklarını kaydeden Yapıcılar, günlük ortalama 100 ton ürün çıkardığını da sözlerine ekledi. Çiftçilerin yanı sıra kendilerinin de zamlar karşısında zorlandığını dile getiren Yapıcılar, tarlada 10 liraya çıkan bir ürünün manav tezgahında 50 liraya satılmasının aslında normal karşılanması gerektiğini, çünkü bu farkın çoğunun nakliye, kira, kasa, işçilik ve diğer giderlerden kaynaklandığını söyledi.
Adıyamanlı tüccar Turan Yapıcılar açıklamasında şunları söyledi:
“Bu bölgede yaklaşık 200 dönüm kadar bir alanda çalışıyoruz. Ama toplamda Eskişehir genelinde çalıştığımız toplam alan 700-800 dönümü buluyor. Ben çiftçi değilim, buradaki çiftçi arkadaşlar üretiyor. Biz ise onların büyük emeklerle yetiştirdiği bu sebzelerin satışını yapıyoruz. Çiftçilerimiz üretiyor, biz de bu ürünleri en iyi şekilde değerlendirip İstanbul gibi büyük şehirlere gönderiyoruz, orada pazarlamaya çalışıyoruz. Tabii bu iş günlük değişen bir iş. Burası açık piyasa; satış durumuna, talebe göre fiyatlar değişiyor. Örneğin bugünkü şartlarda dolmalık biberin fiyatı yaklaşık 18 ile 20 lira civarında. Salatalık şu aralar satılmıyor, tadı tuzu yok. İleride nasıl olur, onu da kestiremeyiz. Bu konu aslında uzun bir mesele. Biliyorsunuz, Türkiye’de mazot çok pahalı. Mazota zam geldikçe nakliye fiyatı artıyor, bu da kiralara yansıyor. Kiralar artınca maliyet yükseliyor. Kasaların fiyatı zamlanıyor, o da ayrı bir yük. Dolayısıyla bizim sektörde tarlada 10 lira olan bir ürünün manavda 50 liraya satılması gayet normal. Çünkü gerçekten tarladaki maldan çok daha fazla maliyet var. Mazot, yakıt, gübre, ilaç... Hepsi etkili oluyor. Şu anda ben günlük yaklaşık 100 ton kadar ürün çıkartabiliyorum. Sadece kendi işletmemde. Aslında benim iş yerim Tarsus ve Kazanlı’da. Oraların sezonu bitince buraya geliyoruz. Eskişehir’de sezon yaklaşık üç ay sürüyor. Üç ay sonra tekrar kendi memleketimize dönüp orada devam ediyoruz. İstanbul ve Ankara’ya ürün gönderiyoruz. Allah çiftçilere yardım etsin, gerçekten işleri çok zor. Maliyetler aşırı yüksek. Biz tüccar olarak onları korumaya, kollamaya çalışsak da bu maliyetlerle biz de zorlanıyoruz. Çiftçiler ise ilaç, gübre, mazot, fide gibi her kalemde ciddi maliyetlerle boğuşuyor. Görüyorsunuz, burada seralar da var, açık tarlalar da. Hepsinin ayrı bir maliyeti var. O yüzden durum gerçekten zor. Allah yardımcıları olsun diyelim. Son olarak vatandaşlara şunu söylemek isterim: Bol bol sebze yiyin. Çünkü bu ürünler açık tarla mahsulü, sera değil. Eskişehir’in ürünleri genelde ilaç kalıntısı yok, gönül rahatlığıyla yiyebileceğiniz sağlıklı sebzelerdir.”