Uzman Klinik Psikolog Burak Öge, havaların soğumasıyla birlikte insanların daha fazla hastalanmaya başladığını ifade ederek, “Hastalandığımız için de maalesef bağışıklık sistemi düşüyor. Bağışıklık sistemi de bizim psikolojimizi direkt etkilediği için biz de psikolojik olarak etkilenmeye başlıyoruz. Bizde maalesef isteksizlik, motivasyonsuzluk, enerjisizlik gibi psikolojik etkenler meydana geliyor. E bu da mevsim geçişlerinden etkilenmiş oluyoruz” dedi.
Kış aylarında gün ışığından daha az yararlanmanın da duygu durumunu etkilediğini belirten Öge, “Gün ışığından daha az yararlanıyoruz biz kış mevsimlerinde. Yani burada biz melatonin salgılamaya başlıyoruz, serotonin salımı da azalmaya başlıyor. Bu da bizim maalesef uyku kalitemizi etkiliyor ve melatonin çok fazla salgıladığımız için ya çok uyuyoruz ya da daha uzun uyuyoruz. Bu da bizi psikolojik olarak etkilemiş oluyor” ifadelerini kullandı.
“Mevsimsel duygu durum bozukluğu daha uzun süreli olur”
Öge, mevsimsel geçişlerin daha uzun süreli bir süreci ifade ettiğini söyleyerek, “Mevsimsel dediğimiz yani bir 3 ay olabilir, 2 ay, 1 ay… Mevsimlerin değişmesiyle uzun süreli yaşadığımız bir depresyon süreci olabilir. Ama günlük moral, motivasyon bozukluğu dediğimiz durumlar yaşadığımız bir stresten dolayı ortaya çıkan bir duygu durumun değişmesi durumudur aslında” dedi.
“Bu süreçten en çok sokak hayvanları ve çocuklar etkileniyor”
Mevsim geçişlerinden en çok kimlerin etkilendiğine de değinen Öge, öncelikle sokak hayvanlarının olumsuz etkilendiğini belirterek, “Sokaktaki hayvanlar daha çok sıcak yerlere gitmek istedikleri için ve yemek bulmakta zorlandıkları için öncelikle bunlardan bahsetmek istiyorum” dedi.
İkincil olarak çocukların etkilendiğini ifade eden Öge, “Çocuklarımız maalesef okullara gidiyor, biraz hareketli hayat yaşıyorlar. O sürecin içerisinde velilerimiz daha iyi onları giydirmesi gerekiyor, daha sıcaktan koruması, mikroptan koruması gerekiyor. Yani çocuklar bir de okulun içerisinde çok fazla birbirleriyle temas içerisinde oldukları için bu mikrop daha hızlı bir şekilde transfer oluyor ve hepsinin de biyolojik olarak etkilenmesine sebep oluyor. Bu da ne oluyor? Evlere geri döndüklerinde bunların ailelerine de maalesef yayılmış oluyor. Toplu bir şekilde bir hastalık ortaya çıkıyor. İşte bu yüzden bizim okulda bu konularda dikkat etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“Etkiler dört başlıkta görülebilir”
Mevsim geçişlerinde ortaya çıkan duygu durum bozukluğunun günlük hayata etkilerini de anlatan Öge, bu etkilerin psikolojik, biyolojik, duygusal ve davranışsal olmak üzere dört farklı kategoride görülebileceğini dile getirdi.
“Güneşten faydalanın, uyku düzeninize dikkat edin”
Bireylerin mevsim geçişlerinde ruh sağlıklarını korumak için neler yapabileceklerini de anlatan Uzman Klinik Psikolog Burak Öge, öncelikle bu sürecin doğal olduğunun kabul edilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Öncelikle mevsim geçişinin bir süreç olduğuna kendi içimizde kabullenmemiz gerektiğini hatırlatmamız gerekiyor. Mevsim geçişlerinde biraz güneşten daha az faydalanıyoruz. İşte güneşi yakaladığımız anlarda buralardan daha fazla faydalanmak bizim için daha iyi yararlı olacaktır. Güneşi yakaladığımız zaman bir yürüyüşe çıkmak ve güneşten faydalanmak, işte bir yerde bankta oturmak gibi bize bunu sağlayabilir. Ve bu yürüyüşlerde zaten bize biraz hayatımıza hareket katacağı için burada da bir hareketlenme bizim fiziksel olarak faydası olur. Aynı şekilde çok fazla gün ışığından mahrum kaldığımız için uyku düzenimiz bir noktada değişmeye başlayacak. O yüzden uykumuzu yeterli bir şekilde almamızda fayda var, günde 8 saat uyumamızda fayda var.”
