Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği İklim Sözcüleri programının ikinci eğitimi, 11 Nisan 2025 tarihinde saat 10.00’da Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı’nda gerçekleştirildi. Eğitimde konuşmacı olarak Eskişehir Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri yer aldı.
Eğitimde söz alan Prof. Dr. Eftade Gaga, geçmiş dönemlerde insanların dünya atmosferi üzerinde bu denli etkili olmadığını, bu etkinin özellikle sanayi devrimiyle birlikte başladığını ifade etti. İklim değişikliği denince genellikle karbondioksit emisyonlarının gündeme geldiğini ancak bununla sınırlı olmadığını söyleyen Gaga, diğer sera gazlarının da atmosfere salındığını ve bu gazların etkilerinin de dikkate alınması gerektiğini belirtti. Gaga, yine de mevcut verilere bakıldığında karbondioksit emisyonlarının diğerlerine kıyasla daha yüksek olduğunu vurguladı.
Konuşmasında Türkiye’nin 2021 yılında Paris İklim Anlaşması’nı imzaladığını hatırlatan Gaga, bu gelişmenin ardından Avrupa Birliği tarafından ortaya konan Yeşil Mutabakat’ın önem kazandığını söyledi. Gaga, Yeşil Mutabakat kapsamında “Sınırda Karbon Düzenlemesi” adı verilen bir mekanizmanın devreye alındığını belirtti. Bu düzenlemenin temel amacının karbon kaçağını önlemek olduğunu ifade eden Gaga, bu sayede üretimin yapıldığı ülkelerdeki karbon salınımlarının da dikkate alınmasının sağlandığını anlattı.
Gaga, örnek vererek, “Bangladeş’te üretilen bir ürün İstanbul’u da etkiliyor, dünyayı da etkiliyor. Bu nedenle Avrupa, dışarıdan gelen ürünlerin üretim sürecinde ne kadar karbon salımı gerçekleştiğini sorguluyor.” dedi. Avrupa ülkelerinin bu kapsamda ihracatçı ülkelerden karbon emisyon belgeleri talep ettiğini belirten Gaga, karbon salımı miktarına göre ton başına ödeme yapılmasının öngörüldüğünü ifade etti.
Bu uygulamanın özellikle Türkiye’deki sanayiciler ve KOBİ’ler açısından bağlayıcı hale geldiğini söyleyen Gaga, çevre konularının uzun yıllar boyunca romantik yaklaşımlarla ele alındığını, ancak günümüzde üretim ve ihracat süreçlerinde belirleyici hale geldiğini belirtti. Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın 2050 yılına kadar karbon nötr olmayı hedeflediğini ifade eden Gaga, bu nedenle Avrupa’ya ihracat yapan ülkelerden gelen ürünlerin üretim süreçlerinin de şeffaflıkla belgelenmesini istediğini söyledi.
Gaga, daha az gelişmiş ülkelerde üreticilerin karbon salımını azaltacak teknolojilere geçiş yapabilmesi için iklim fonlarına erişimlerinin önem kazandığını belirtti. Bu fonlar aracılığıyla karbon emisyonunun azaltılmasını sağlayacak yatırımların desteklenmesinin hedeflendiğini söyledi.
Konuşmasında Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) yayınladığı üç farklı rapora da değinen Gaga, bu raporların 2021 yılında başladığını ve içerisinde ciddi uyarıların yer aldığını söyledi. Gaga, raporlarda dünyanın gidişatına dair kaygı verici bilgilere yer verildiğini ve mevcut durumda önlem alınmazsa felaket senaryolarının yaşanabileceğinin ifade edildiğini belirtti.
Karbon emisyonlarının azaltılması konusuna da değinen Gaga, 2030 yılına kadar “Fit for 55” olarak bilinen ve yüzde 55 oranında emisyon azaltımını hedefleyen bir planın yürürlükte olduğunu, bu kapsamda raporlama sürecinin devreye gireceğini belirtti. Türkiye’nin bu sürece 2026 yılında dahil olmasının beklendiğini ifade eden Gaga, bu nedenle 2025 yılının ihracat yapan sektörler için hazırlık süreci olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.