Eskişehir’de 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü dolayısıyla Ulus Anıtı’ndan Ali İsmail Korkmaz Heykeline kadar yürüyen Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri ülkede yaşanan insan hakları ihlallerini protesto ettiler. Platform adına konuşan Sezgi Tağaç, "binlerce insanın farklı platformlarda sadece seslerini duyurmaya çalıştıkları için cezalandırıldığına dikkat çekerek, “Üniversite öğrencilerinin en barışçıl eylemleri bile öğrencilik haklarının ellerinden alınmasına tutuklanmasına yol açabiliyor. LGBTİ+'ların siyasilerce ve çeşitli kesimlerce hedef gösterilmesi; barışçıl eylemlerinin engellenmesi, polis müdahalesi, gözaltı veya tutuklanmayla sonuçlanması; sıradanlaşmıştır. Kadına yönelik saldırılar, fiziksel ,cinsel şiddet olayları günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Kadına karşı şiddet ve cinayetler engellenmiyor. Tersine failler hafifletici suçtan gerekçeler üretilerek cezasızlıkla korunuyor” ifadelerini kullandı.
Çevre ve Doğa Talanı
Sezgi Tağaç açıklamasında, Türkiye’nin doğal varlıklarının yağmalandığına da dikkat çekildi. "Bakanlıklar, kamu yöneticileri yağmacı sermayenin işini kolaylaştırırken doğasını toprağını korumak için direnen halkı cezalandırmak için elinden geleni yapıyor. Eskişehir’deki Atalan – Alpagut maden arama sürecinde yaşananlar bu gerçeğin sıradanlaşmış bir örneğidir. Uluslararası Şeffaflık Örgütü 2023 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi'ne göre Türkiye 180 ülke arasında yolsuzluğun çok yoğun olduğu ülkeler grubundadır. Aynı zamanda yolsuzluğun en yüksek hızla arttığı 12 ülkeden birisidir. Ekonomik koşullar emekçi halkı, gündelik yaşamını dahi sürdüremez hale getirmiştir. Yaşanan yüksek enflasyon ve pahalılığa karşın siyasi irade gerçekleri yok sayıyor. Güdümlü kurumların istatistikleriyle yaşam hakkını tehdit eden yoksulluk gizlenmeye çalışılıyor. En temel ihtiyaçların bile sağlanmasının son derece güçleştiği bu koşullarda insanca yaşam hakkı ortadan kalkıyor. Bizler insan haklarında ısrarcıyız! Herkesin farklı ama eşit olduğunu bilerek; herkes için insan hakları demeye devam edeceğiz! Biliyoruz ki; hakların kullanılması değil; hakların kullanılmasının engellenmesi suçtur" dedi.
Cezaevlerinde İnsan Hakları İhlalleri
Cezaevlerindeki doluluk oranının kapasitenin üzerinde olduğuna ve tutukluların insan haklarının sistematik olarak ihlal edildiğine vurgu yapan Platform, “Cezaevleri düşüncesinden, yaptığı gazetecilikten, örgütlenme hakkını kullanmasından dolayı hapse atılanlarla kapasitesi üzerinde doluluğa sahip. Ebeveynleri ile hapishanelerde kalan çocuklar insan hakları / çocuk hakları bakımından kanayan yara olmaya devam ediyor.Hapishanelerden gelen ihlal ve işkence haberleri sıradanlaştı. Hasta tutuklu ve mahkûmların sağlık hizmetlerine zamanında ve yeterli düzeyde ulaşamadıkları sır değil. Siyasi irade yaşanan sorunları duymak / görmek istemiyor” ifadelerini kullandı.
“Yaşasın Halkların Kardeşliği!”
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu, basın açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bizler, herkes için insan hakları demeye devam edeceğiz. İnsan hakları mücadelesini büyütmek ve hakların savunulmasını sağlamak için kararlıyız. İnsanlık onuru, baskı ve zulmü yenecek!”