Gezi Parkı olaylarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan menajer Ayşe Barım, Türkiye'nin televizyon ve sinema sektöründe uzun yıllardır etkin bir isim. Barım’ın gözaltına alınmasına gerekçe olarak, bazı sanatçıları Gezi eylemlerine katılmaları için yönlendirdiği ve organize ettiği yönündeki iddialar gösterildi. Peki, Ayşe Barım kimdir ve ismi neden bu kadar çok tartışılıyor?
Gezi Parkı Soruşturması ve Tutuklama Kararı
Ayşe Barım hakkında, Gezi Parkı olaylarına katıldığına ve sanatçıları bu yönde organize ettiğine dair yazılı ve görsel basında yer alan iddialar üzerine resen bir soruşturma başlatıldı. 24 Ocak’ta “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlamasıyla gözaltına alınan Barım, 27 Ocak’ta çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Savcılık kaynaklarına göre Barım’ın, telefon görüşmeleri üzerinden sanatçıları Gezi eylemlerine yönlendirdiği, organizasyonel sorumluluk taşıdığı iddiaları soruşturmanın temelini oluşturuyor.
Ayşe Barım'ın Kariyeri: Medya ve Sanat Dünyasında Güçlü Bir İsim
Ayşe Barım, 2002 yılında kurduğu ID İletişim adlı ajansla, Türkiye’de medya ve eğlence sektörünün önemli figürlerinden biri haline geldi. İstanbul’da doğup büyüyen Barım, English High School for Girls’te başladığı eğitimini Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde tamamladı. Ardından Londra’da iletişim alanında yüksek lisans yaptı ve Türkiye’ye dönerek medya kariyerine adım attı.
1992 ile 2001 yılları arasında Kanal D, ATV, Hürriyet gibi önde gelen medya kuruluşlarında promosyon ve halkla ilişkiler yöneticiliği yapan Barım, ardından reklam ve müzik sektöründe farklı pozisyonlar üstlendi. 2002’de kurduğu ID İletişim ile sanatçı menajerliği, basın danışmanlığı ve marka iletişimi alanlarında faaliyet göstermeye başladı.
Çalıştığı İsimler ve Sektördeki Etkisi
Ayşe Barım’ın ajansı ID İletişim, aralarında Tuba Büyüküstün, Kıvanç Tatlıtuğ, Beren Saat, Kenan İmirzalıoğlu, Cansu Dere, Halit Ergenç, Bergüzar Korel ve Serenay Sarıkaya gibi Türkiye'nin en tanınmış oyuncularının yer aldığı geniş bir portföye sahip.
Barım’ın sektördeki bu etkisi, yıllar içinde “tekelleşme” iddialarını da beraberinde getirdi. Bazı sanatçıların ajansla yollarını ayırmasının ardından bu iddialar kamuoyunda yeniden tartışılmaya başlandı. Özellikle Serenay Sarıkaya’nın ifadesine başvurulması, konunun sadece iş ilişkileri boyutunu değil, siyasi ve hukuki yönlerini de gündeme taşıdı.
Neden Tartışılıyor?
Ayşe Barım’ın adı, yalnızca sanat dünyasındaki etkisiyle değil, aynı zamanda Gezi Parkı sürecine dair iddialarla da gündeme geldi. Hakkındaki suçlama oldukça ağır: Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs. Bu çerçevede, Barım’ın medya ve sanat dünyasındaki rolüyle toplumsal hareketler arasındaki ilişki yeniden tartışılıyor.
Barım’ın tutuklanması, yalnızca bir kişi üzerinden yürütülen bir adli süreç olmanın ötesinde, Türkiye'de sanat, ifade özgürlüğü ve siyasetin kesişim noktasında önemli bir kırılma anı olarak değerlendiriliyor.