KEKREMSİ

KÜBRA

Merhaba sevgili okurlar ya da KEKREMSİ sevdalıları mı demeliyim bilemedim.

Gazetemizin faksları kitlendi sayenizde.

‘’O nasıl yazı öyle’’, ’’ben hayatımda böyle sürükleyici bir yazı okumadım’’,  ’’Murat sen nerelerdeydin’’ böyle uzayıp gidiyor.

Yandı ortalık, anlayacağınız. Ben de arayı daha fazla açmadan bir başka ağzınızda kekremsi bir tat bırakacak yeni konuma giriş yaptım.

Her şey dediğimiz gibi ilerliyor dostlar. Skynet falan girmişken, geçen haftadaki yazımıza dayanarak bu hafta 2.sezonunu bitiren KÜBRA dizisi hakkında görüşlerimi siz değerli okurların beğenisine sunacağım.

Zannetmeyin bu yazıyı yazmak için dizinin yapımcılarının bana ulaştığını. Öyle bir şey yok ve benim kalemim satılık değil. Bu da böyle bilinsin. Çok kızarım öyle bir şey düşünürseniz.

Şimdi yapay zeka diye başladığımız yazıda, her şeyi anlattık. Okumayan varsa önce o yazıyı okusun sonra buraya gelsin.

Yazının Linki

Her yeni yazıda, eski yazıma atıfta bulunarak, okuma sayımızı arttırma gibi bir planım var ,bakalım.

KÜBRA, NETFLİX platformunda yayınlanan ve yapay zekâ konusunu, bizlere farklı bir anlayış ile anlatmakta.

Öncelikle şunu söyleyebilirim ki burada yazan her düşünce beni bağlar, amacım kimseye bilmişlik taslamak değil. Geçen hafta da dediğim gibi durum sadece benim nasıl anladığım ve nasıl yorumladığım ile ilgili.

Gazi olması ile beni duygusal olarak yakalayan Gökhan Karakteri(Çağatay ULUSOY) mütevazi bir hayatı olan ve geçimini sanayi ustası olarak yaşayan bir genç olarak görüyoruz.

Semavi rumuzu ile bazı yazılar ve görüşlerini bildirdiği bir sosyal platformdan KÜBRA rumuzlu bir kişiden aldığı mesajlar üzerine değişimini ve hayatının amacını bulduğunu zannederek, kendi mütevazı hayatından, farklı bir amaç uğruna yapacaklarını izliyoruz.

Genel olarak konu aslında bizim nasıl manevi duygularımızın kullanılarak, nelere yol açabileceği üzerine trajik bir hikâye KÜBRA.

Haber Resmi

İlk sezonu ile gerçekten beni şaşırtmayı başaran dizi, 2. Sezonu ile daha fazla duygusal değişimlere sebep veriyor.

Sürekli değişen felsefesi, kişinin etrafını sorgulamasına sebep veriyor.

2.sezonunun başlangıcında, beni çok heyecanlandırmayan ve zaman zaman sıkma noktasına gelen dizi, 5.bölümle birlikte, heyecanı tekrar hissetmemize sebep oluyor.

Naçizane oyunculuk hakkında yorum yaparsam, ben Çağatay Ulusoy’u çok beğendim. Müthiş bir oyunculuk sergiliyor.

Tabii sadece o değil. Ahmet Mümtaz TAYLAN ,’’KARA’’ karakteri enfes, her zaman ki gibi, tabiri caiz ise ‘’döktürüyor’’

Ve son olarak ‘’BERK’’ karakteri ile izlediğimiz Onur ÜNSAL çok temiz, harika bir oyunculuk ile beni diziye bağlayan etmenlerden oldu.

Bunun dışında ben KEKREMSİ köşesinde beğenmediklerimi yazmakta bir beis görmüyorum.

Merve karakteri ile gördüğümüz Aslıhan Malbora, bana göre vasat bir oyunculuk sergiliyor. Kendisine karşı bir duygu besleyemiyorum. Nefret yok, sevgi yok, öyle garip bir durumu var.

Aslında bu tür yazılarda spoiler verip daha da incelemek isterdim. Bazı amaçların anlamsızlığı ve bazı karakterlerin ortada kalması gibi ama dediğim gibi ama muhakkak izlemeden önce yorum okumak isteyen kişiler çıkacaktır.

Genel anlamda benim biraz torpilli olarak 8/10 verdiğim bir dizi oldu fakat gönlümden geçen herkesin izlemesi ve kendince yorum yapması. Çünkü bu dizi izlenip üzerine yorum yapılması gereken bir proje.

Şimdi gelelim yine benim yapay zekânın bu dizi hakkında yaptığı yoruma,

‘’Özür dilerim, fakat benim güncel TV programları hakkında bilgim yok. Size başka konularda nasıl yardımcı olabilirim.’’

Yine beni şaşırtmadı.