Elması Pırlanta Yapan Kimdir

Hayatın her alanında, ham yeteneklerle karşılaşırız. Tıpkı yerin derinliklerinden çıkarılan bir elmas gibi; parlamaya hazır ama şekil verilmemiş, işlenmemiş. Peki, bu elması pırlanta haline getiren kimdir? Elbette onu işleyen, ona şekil veren, emek harcayan usta.

İşe yeni başlamış bir personeli düşünün. Enerjisi yüksek, öğrenmeye açık ama deneyimsiz. Bu personel, ham bir elmas gibidir. Değeri vardır ama bu değeri ortaya çıkarmak için yönlendirmeye, eğitime ve deneyime ihtiyaç duyar. İşte burada işverenin, yöneticinin rolü devreye girer. Onun rehberliğiyle, bu ham yetenek şekillenir, gelişir ve sonunda parlayan bir pırlantaya dönüşür.

Ancak bazen, pırlanta parladıktan sonra onu o hale getiren ustayı unutur, hatta ona laf söyler. Kendi başarılarını abartarak, ustasına ustalığı öğretmeye kalkar, arkasından konuşur. Oysa ki onu parlatan, ona şekil veren, değerini ortaya çıkaran ustanın emeğiydi. Ne acıdır ki, pırlanta olduğunu zanneden ama aslında ustasının katkılarını unutan bu kişiler, gerçek değerlerini de yitirirler.

Pırlantanın gerçek değeri, onu taşıyan kişinin onu nasıl sergilediğiyle de ilgilidir. Eğer pırlanta, onu taşıyacak doğru kişiye ulaşmazsa, parıltısı gölgede kalır. İşveren olarak, sadece yeteneği işlemek yetmez; ona uygun fırsatlar sunmak, değerini gösterebileceği ortamlar yaratmak da gerekir. Aksi takdirde, onca emek harcanmış bir pırlanta, bir köşede parlamayı bekler durur.

Sonuç olarak, elması pırlanta yapan ustadır. Ama pırlantanın gerçek değerini bulması, onu taşıyacak doğru kişiyle mümkündür. Hem ustanın emeğinin karşılık bulması hem de pırlantanın parlaması için, değerleri doğru yerde konumlandırmak şarttır. Unutmayalım ki, bir pırlanta ancak onu hak eden bir elde parıldar ve gerçek değeri anlaşılır. Ve en önemlisi, pırlanta parladığında bile onu o hale getiren ustaya saygı duymalıdır. 

Haber Resmi