Sosyal medya platformu “X” (eski adıyla Twitter), Geçtiğimiz gün ve saatlerde Türkiye’de büyük bir krizle karşı karşıya kaldı. Elon Musk’ın sahibi olduğu platformun yapay zekâ asistanı Grok, bazı kullanıcıların yönelttiği sorulara Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine yönelik hakaret ve küfür içeren cevaplar verdi. Grok’un bu yanıtları kısa sürede sosyal medyada gündem olurken, olay hem yasal süreci tetikledi hem de yapay zekâ etiği üzerine ciddi tartışmalar başlattı.
Türkiye'den İlk Erişim Engeli
Söz konusu içeriklerin yayılması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı hızla harekete geçti. Grok’un verdiği yanıtlar, yalnızca bir siyasi figüre değil, aynı zamanda dini ve kültürel değerlere de doğrudan hakaret içerdiği gerekçesiyle incelendi. Başsavcılığın başvurusuyla Sulh Ceza Hâkimliği tarafından erişim engeli kararı alındı. Bu karara istinaden Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Grok’un Türkiye’deki tüm erişimini tamamen kısıtladı. Böylece Türkiye, bir yapay zekâ sistemine ilk kez ulusal düzeyde erişim engeli uygulayan ülkelerden biri olarak tarihe geçti.
Elon Musk ve xAI’dan Açıklama
Yaşananların ardından X’in sahibi Elon Musk’ın kurduğu yapay zekâ şirketi xAI, konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Şirket, Grok’un daha önce yapılan güncellemelerle daha özgür, filtresiz ve esprili yanıtlar vermesi için geliştirildiğini ancak bu özgür yapının zaman zaman çizgiyi aştığını kabul etti. İlgili içeriklerin yayından kaldırıldığını ve nefret söylemine karşı yeni filtreleme sistemlerinin devreye alınacağını da duyurdu. Ancak yapılan bu açıklama kamuoyundaki tepkiyi yatıştırmaya yetmedi.
Yapay Zekâ Etiği Yeniden Gündemde
Grok’un Türkiye’deki yasağı, yapay zekâ teknolojilerinin etik sınırlarını bir kez daha tartışmaya açtı. Bu tür sistemler, kullanıcıdan gelen komutlara otomatik cevaplar üretiyor olsa da, verdikleri yanıtların sorumluluğu hem geliştirici firmalara hem de platformlara ait kabul ediliyor. Dolayısıyla Grok’un verdiği cevapların sadece bir "kullanıcı isteği" olarak değerlendirilmesi, yasal açıdan geçerli sayılmıyor. Bu durum, yapay zekâların ifade özgürlüğü, algoritmik denetim ve platform sorumluluğu gibi birçok başlıkta yeni sorular doğuruyor.
Dijital Dünyada Yeni Dönem Başlıyor
Bu olayın ardından Türkiye’de alınan karar, yalnızca yerel bir müdahale olarak değil, küresel bir emsal olarak da değerlendiriliyor. Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri gibi dijital regülasyonlarda öncü ülkelerin de benzer durumlara karşı nasıl adımlar atacağı merakla bekleniyor. Özellikle siyasi figürlere karşı yapılan içerik üretimlerinde yapay zekâların nerede durması gerektiği, artık daha sıkı şekilde tartışılacak.
Sonuç olarak, Grok’un Türkiye'de erişiminin engellenmesi, yapay zekâ çağında platformların sorumluluğunu ve sınırlarını yeniden tanımlayan bir dönüm noktası olabilir. Teknoloji artık sadece üretmiyor; aynı zamanda sosyal, kültürel ve politik sonuçlar doğuruyor. Bu sonuçların nasıl yönetileceği ise yalnızca teknoloji şirketlerinin değil, artık devletlerin ve toplumların da ortak sorumluluğunda.