Kadının Eli Değince…

Dün Anemon Otel’in koridorlarından içeri adım attığım anda burnuma o tanıdık koku geldi, “heyecan”

Hani kadınların bir araya geldiğinde havaya yayılan görünmez bir enerji vardır ya; umut, dayanışma, “birbirimizin elimizden tutsak yeter” hissi…

İşte o.

Daha girişte, bir kadın diğerine yer gösteriyor, bir başkası hiç tanımadığı birine kartvizit uzatıyor…

Kısacası Kadınes Girişimcilik Zirvesi, tam da olması gerektiği gibi, kadın dayanışmasının ete kemiğe büründüğü bir alan.

Ve salonda güzel bir uğultu varken sahneye Ceyda Düvenci çıktı.

Ceyda’nın kişiliğinde hoşuma giden bir şey var. Ne anlatsa, “mış gibi” değil. Her cümlesi yaşanmışlık kokuyor. O yüzden dinlerken sadece bir oyuncuyu değil, yolun taşlarına basmış, düşmüş, kalkmış, sonra yeniden parlamış bir kadını görüyorsunuz.

“Girişmek fiili bana tamamen kadınlara ait bir kelime gibi geliyor” dediğinde ister istemez gülümsedim.

Çünkü haklı.

Bizim toplumda kadın dediğin sabah işe “girişir”, akşam eve “girişir”, sofraya, çocuğa, hayata sürekli girişir.

Ama yine de, en çok kendi hayallerine girişirken zorlanır.

Bunu hatırlatması bile kadınlara moral oldu.

Sanki salondaki herkes aynı anda başını kaldırıp “Evet ya… Biz yapıyoruz bunu zaten” dedi.

Kadınes’in Büyüsü Burada Başlıyor. Kadınes bana göre sadece bir zirve değil.

Kadının “ben varım” deme biçimidir.

Bu şehirde yıllarca kendi yağında kavrulan, üreten ama görünmeyen kadınlar vardı.

Bir köşede reçel kaynatan, diğer köşede el emeği ürününü sosyal medyada satmaya çalışan, bir yanda iş fikri olan ama cesareti olmayan…

İşte Kadınes, bütün o kadınları aynı çatı altında buluşturup şöyle dedi:

“Sen yalnız değilsin. Beraber büyürüz.”

Bazen bir zirvenin tek başına neyi değiştirebileceğini küçümsüyoruz.

Ama o salonu görünce anlıyorsun ki, mesele konuşmacılar değil; mesele birbirini alkışlayan kadınların çıkardığı ses.

Kadınes’in ekibi tam olarak bunu yapıyor. Kadının üretim gücünü sadece göstermiyor, görünür kılıyor.

Sahnedeki Ceyda, girişimcilik yolculuğunu anlatırken aslında her kadının içindeki o tanıdık duyguyu da dillendirdi.

“Başarısız olabiliriz. Oluruz da. Ama yeniden deneriz.”

Meli Melek ajandasının 10 yıllık yolculuğunu anlatırken gözlerindeki parıltı “Ben başardım” parıltısı değildi.

Daha çok “Ben öğrendim, hâlâ da öğreniyorum” parıltısıydı. Ve itiraf edeyim, bence salondaki kadınları en çok etkileyen cümlesi şuydu “Bir girişimin tutmaması dünyanın sonu değil. Bu yolculukta düşmek de var.”

Biz kadınlar hata yapmaktan çok korkuyoruz.

Çünkü toplum bize “Aman yanlış yapma, aman dikkat et, aman kimse duymasın” diye diye büyüttü.

Ama Ceyda tam tersini söyledi “Düş, kalk, yeniden kur, yeniden yap.”

İşte bu yüzden o sahne, sadece bir konuşma değil; bir aynaydı.

Kadınlar kendini gördü.

Kendini duydu.

Kendine inandı.

Ceyda’nın annelik üzerinden anlattığı o kısım ayrı bir yaraydı.

Bir kadın anne olunca toplumun ondan beklediği tek bir şey var.” Kendini unutması.”

Ama o “MeliMelek Ajandası’nı tasarlarken kadınlara ‘kendine dön’ demek istedim” derken…

Salondaki birçok kadın içinden “Evet, ben de kendimi unuttum” diye geçirdi biliyorum.

Çünkü kadın olmak, çoğu zaman herkesin yükünü taşırken kendi ruhunu taşımayı unutmak demek.

İşte bu yüzden Kadınes gibi oluşumlar sadece girişimcilik değil; bir kendine dönüş kapısı açıyor.

Çünkü kadın dayanışması öyle sosyal medya etiketiyle kurulmaz.

Gerçek dayanışma, aynı salonda nefes nefese alınır.

Birbirine kartvizit uzatan iki kadının ellerinde kurulur.

Birinin hikâyesi diğerinin cesaretini ateşlediğinde büyür.

Kadınes de tam olarak bunu yapıyor. Kadınlara alan açıyor. Kadına sahne veriyor. Kadına sesini duyurma imkânı sunuyor.

Bu yüzden Kadınes’i sadece bir etkinlik olarak görmek haksızlık olur.

Bu, bir dönüşüm hareketi. Bir güç birikimi.

Bir kadın topluluğunun “Ben de varım!” haykırışı.

Ben salondan çıkarken bir şey fark ettim

Hepsi çok çalışmış, çok yorulmuş, çok mücadele etmiş kadınlardı…

Ama o gün, o salonda hepsi hafiflemişti.

Çünkü kadın kadının yükünü hafifletir.

Yeter ki bir araya gelsin.

Yeter ki doğru zemin olsun.

Kadınes tam da bu zemini kuruyor.

Ve iyi ki bu şehirde, bu ülkede böyle bir güç nefes alıyor.

Kadınes’in girişimcilik zirvesinde emeği geçen tüm güzel kadınlarına selam olsun.

Sevgilerimle..