Yüzme Kursu Değil, Para Havuzu
Geçen gün yazdığım haber ve köşe yazımdan sonra ardından elime yeni bilgiler ulaştı. Eskişehir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı kamu kulübüne kayıt yaptıran bazı velilerin dekontlarında, ödemelerin kulüp hesabına değil, bir kamu görevlisinin şahsi hesabına yapıldığını yazmıştım.
Bu bilgi, hem dekontlar hem de bazı antrenörler tarafından doğrulanmıştı. Belgelerde adı geçen kişi, devlet memuru statüsünde bir antrenör. İddialara göre bu memur, bağlı olduğu Spor Şube Müdürü’nün yönlendirmesiyle kayıt ücretlerini kendi hesabı üzerinden toplamış.Bu noktada kamuoyunun sorması gereken bazı meşru sorular var:
Bir kamu görevlisi, velilerden kayıt ücreti alabilir mi?
Alsa bile bu ödemeler doğrudan kulüp hesabına gitmesi gerekirken neden şahsi IBAN’a aktarılmıştır?
Eğer gerçekten bir “yetki belgesi” varsa, bu belgenin kapsamı ve süresi nedir?
Kamu parası mı, kişisel hesap mı?
Bilindiği üzere, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı kulüplerde toplanan tüm gelirler, kulübün resmi hesabında toplanır ve bu gelirler karşılığında gelir makbuzu düzenlenir. Elden alınan paralar da 15 gün içerisinde kulüp hesabına aktarılır. Ancak gelen dekontlar ve ifadeler, bazı kayıt ücretlerinin doğrudan kişisel hesaplara yatırıldığını gösteriyor. Eğer bu iddialar doğruysa, yönetimsel bir zafiyetin varlığından söz etmek gerekir. İşin dikkat çekici yanı ise bu uygulamanın yaklaşık beş yıldır sürdüğü, ancak bu yılın haziran ayından itibaren kulüp hesabına geçildiği yönündeki beyanlar. Yani bir anlamda sistemin işleyişinde ani bir “dönüş” yaşanmış. Bu değişikliğin nedeni olarak ise “şikâyet korkusu” veya “denetim endişesi” dile getiriliyor. Ancak bu iddiaların doğruluğunu, kamu kurumlarının açıklamaları belirleyecektir.
Bağlantılı kulüpler ve kayıt ağı iddiaları
Yine bazı kaynaklara göre kayıtlar, yalnızca kamu kulübü üzerinden değil, başka kulüpler aracılığıyla da alınmış. İsimleri geçen kulüpler arasında Adal Spor Kulübü, Yeni Nesil Spor Kulübü ve Eskişehir Merkez Gençlik Spor Kulübü bulunuyor. İddialara göre bazı antrenörler, bu kulüplerin adını kullanarak kayıt almış, ancak ücretleri farklı hesaplara yönlendirmiş. Kamuoyuna yansıyan bilgilerde Adal Spor Kulübü Başkanı olduğu belirtilen bir kişinin aynı zamanda kamu tesisinde görevli olduğu ifade ediliyor.
Bu kişi hakkında, “yaz ve kış okulu” adı altında ücretli kurslar düzenlediği, hatta engelli çocuklara ücretsiz tahsis edilen Osmangazi Üniversitesi Kapalı Yüzme Havuzu için velilerden 4.500 ila 5.000 TL arasında ücret alındığı yönünde iddialar var.
Söz konusu faaliyetlerin TÜGVA ismiyle anıldığı ancak TÜGVA yetkililerini aradığımda cevap vermediler. Ancak bana gelen “bizim bilgimiz yok” dediği gelen bilgiler arasında. Bu durumda “bir sivil toplum kuruluşunun ismi üzerinden kayıt yapılması” meselesi de ayrıca açıklık bekliyor. Kamu salonları ve rant tartışması Eskişehir’deki bazı okulların spor salonlarının kiralanması konusunda da benzer söylentiler var. İddialara göre, bazı kamu çalışanları okulların yöneticileriyle kişisel ilişkilerini kullanarak salonları kiralıyor, ardından bu alanları özel kişiler ya da gruplara ücret karşılığı kullandırıyor. Bu okullar arasında Turgut Reis Meslek Lisesi, Dumlupınar İlkokulu ve Porsuk Meslek Yüksekokulu gibi eğitim kurumlarının adları geçiyor. Eğer bu durum doğruysa, kamuya ait tesislerin kişisel kazanç için kullanıldığı yönündeki endişeler güçleniyor.
Havuzlarda dönen başka bir hikâye
İddialar yalnızca salonlarla sınırlı değil.
Yenikent Olimpik Yüzme Havuzu etrafında da bazı tartışmalar yaşanıyor.
Bazı veliler ve tesis çevresindeki kaynaklar, burada da benzer bir kayıt düzeni olduğunu, “TÜGVA adına” ücretsiz kulvar alındığını ama kayıtların ücretli yapıldığını öne sürüyor.
Bu kayıtların kimler tarafından alındığı, kimlerin denetiminde olduğu, şu an için resmi belgelerle doğrulanmış değil.
Fakat kamu malının, kamuya değil de bazı kişisel veya dolaylı gelir gruplarına fayda sağladığı yönündeki algı her geçen gün güçleniyor. Bazı çalışanlar, havuz tesisinde görevli bir memurun “belirli kişilere kulvar tahsis ederken” karşılığında düzenli ödemeler aldığı yönünde söylentiler olduğunu aktarıyor. Eğer doğruysa, bu durum hem etik hem de idari açıdan son derece ciddi bir tabloyu işaret eder.
3 milyonluk boya ve görünmeyen firma
Yenikent Olimpik Havuzu yaklaşık iki aydır tadilatta. Çalışanların beyanına göre boyama ve derz işleri büyük ölçüde tesis personeli tarafından yapılmış. Ancak yapılan harcamalarda 3 milyon TL’lik bir ödeme kaydı olduğu öne sürülüyor. Bu ödemenin, doğrudan temin yöntemiyle bir firmaya yapıldığı, ancak firmanın hiçbir çalışanının havuza uğramadığı da iddialar arasında.
Bu noktada kamu vicdanı yine sormakta haklı:
Eğer işi çalışanlar yaptıysa, ödeme kime yapıldı?
Bu sorunun yanıtını kamu kurumlarının vereceği resmi açıklamalar belirleyecek.
Saydamlık çağrısı
Bütün bu anlatılanlar elbette iddia niteliğinde. Ancak iddiaların bu kadar yoğun olduğu bir tabloda kamuoyunun beklentisi nettir: Şeffaflık.
Eskişehir halkı, çocuklarının spor yapacağı tesislerin güvenli, hesap verebilir ve adil bir şekilde yönetilmesini istiyor.
Kamu kurumları da bu tür iddiaları “yalanlama” veya “inkâr” refleksiyle değil, denetim ve açıklık ilkeleriyle yanıtlamalıdır.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün bu konuda kapsamlı bir açıklama yapması, hem kuruma hem kamu vicdanına karşı sorumluluktur. Aksi halde sessizlik, doğru cevaptan daha çok soru doğurur.
Bir daha ki yazımda yeni bilgilerle görüşmek üzere… Devamı gelecek…