“Altınları Bölüşür Sonra Boşanırız”
Geçen gün dişçi koltuğunda sıra beklerken, yan sandalyede oturan iki kadının sohbetine istemeden kulak misafiri oldum.
Biri 30 yaşlarında, enerjik ama belli ki hayatın cilvesine epey alışmış bir kadındı.
Konu altına geldi. Kuyumcudaki fiyatlardan, çeyrek altının geldiği uçuk seviyeden, takılan altınların bir daha geri dönmemesinden bahsediyorlardı.
Derken kız gülümseyerek şöyle dedi:
“Zaten ben evlenmeyi düşünmüyorum. Ama 30’u geçip hâlâ doğru insanı bulamazsam, birisiyle anlaşmalı olarak evleneceğim.”
Nasıl yani, dedim içimden.
Sonra anlatmaya devam etti: Geçenlerde bir avukat arkadaşım şaka yollu dedi ki, ‘Bak sen de ben de evlenemedik, gel anlaşmalı bir evlilik yapalım. Formalite düğün, bol altın, sonra medeni bir boşanma!’”
İkimiz de güldük ama nedense ben o avukat arkadaşta bir parça “aşk belirtisi” sezdim.
Bana öyle geldi ki, adam “Seni seviyorum” diyememiş, işi mizah kılığına sokmuştu.
Hani bazı erkekler vardır ya hislerini doğrudan söyleyemez, esprinin içine gizler.
Bence bu da tam o vakalardan biriydi.
“Gel anlaşmalı evlenelim” aslında “Seninle bir hayat kurmak isterim ama belli etmeyeyim” demenin avukat usulü haliydi.
Ne yalan söyleyeyim, o an kendi kendime düşündüm.
Yaş olmuş 32, ben hâlâ aşkı arıyorum…
Ne aşkı ya dedim kendi kendime.
Sonra içimden bir ses “Acaba ben de böyle bir anlaşmalı evlilik mi yapsam?” dedi.
Hatta içimden geçirdim, belki de sevgili okurlarım arasında vardır böyle çevresi geniş, düğününde çok takı takılacağına inanan, sonra medeni bir şekilde ‘paylaşımı’ da bilen biri…
Bir an herhangi bir arkadaşımı arayıp, “Gel seninle anlaşmalı evlenelim. Altınları toplarız, sonra boşanırız, ne olacak?” diyesim geldi.
Kulağa bir anlığına fena gelmedi açıkçası. Ama şaka bir yana sonra bir acı gerçeği hatırladım.
Ah sevgili okurlarım!
Bu ekonomi de kim kime altın taksın? Geçen ablamın kızının düğününde kendi akrabaları 200 tl takmış.
Evet şaka değil. 200 TL..
İşte gelin damat balayında birer kahve içsin diye.
Sen o kadar düğün masrafı yap bir de gelsinler 200 TL taksınlar olacak iş mi? Vallahi dalga geçer gibi.
Neyse…
Bununla alakalı sosyal medyada da espriler döndürüyorlar görüyorum ara sıra denk geliyor. Demek ki insanlar gerçekten artık aşktan ümidini kesmiş, güveni bir adamda ya da kadında aramak yerine “anlaşmalı evlilikte” buluyor.
Buda ilginç..
Ay devir fena değişiyor. Allah’ım daha fazla devir değişmeden rica ediyorum şu şahsına münhasır kocamı artık bana ver. Yoksa kaderimdeki adamın kafasını kadınlar anlaşmalı evlilikle falan karıştıracaklar diye endişelerim var. Kesin benim kocamda saf gönüllüdür inanır altın geleceğine evlenir falan. Aman Allah’ım Lütfen!
Biz kadınlar ne kadar espri yaparsak yapalım, kalbimizin derininde hâlâ o “gerçek aşk” ihtimalini saklıyoruz.
Kâr-zarar hesabı yaparken bile, kalbimiz bir köşede hâlâ mucizelere inanıyor işte.
Hadi bakalım mucizeler bu makaleyi okuyan tüm okurlarımın olsun..
Sevgilerimle..