Eğitim ve Mesleki Kariyer
Selma Aliye Kavaf, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun olarak eğitim hayatını tamamlamıştır. Türk dili ve edebiyatı üzerine aldığı bu akademik altyapı, onun sonraki yıllarda öğretmenlik mesleğini seçmesinde etkili olmuştur. Mezuniyetinin ardından, yedi yıl boyunca hem devlet okullarında hem de özel eğitim kurumlarında öğretmen olarak görev yapmış ve eğitim alanındaki deneyimlerini derinleştirmiştir.
Öğretmenlik mesleği, Kavaf'ın sosyal konulara olan duyarlılığını artırmış ve ilerleyen yıllarda siyaset sahnesine adım atmasında önemli bir zemin hazırlamıştır. Eğitimin toplumsal dönüşümdeki önemine dair anlayışı, onun hem siyasi hem de kişisel duruşunda belirleyici olmuştur.
Siyasi Kariyerin İlk Yılları ve AK Parti Dönemi
Selma Aliye Kavaf, 2002 yılında Türkiye siyasetinde önemli bir dönemeç olan Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AK Parti) katılarak siyasi hayatına adım atmıştır. Partinin kurulmasıyla birlikte, Kadın Kolları Kurucu Genel Başkanı olarak görevlendirilmiş ve bu pozisyonuyla kadınların siyasetteki rolünü güçlendirmeye yönelik çalışmalara öncülük etmiştir. Kadın Kolları’ndaki liderliği, onun siyasetteki güçlü duruşunun ve kararlı yapısının erken bir göstergesi olmuştur.
2007 genel seçimlerinde Denizli milletvekili seçilmesi, Kavaf’ın kariyerindeki önemli bir dönüm noktasıdır. Bu seçim, Denizli için de tarihî bir anlam taşımaktadır; zira Kavaf, Denizli’nin ilk kadın milletvekili unvanını kazanmıştır. Bu unvan, yalnızca onun siyasi kariyeri açısından değil, aynı zamanda kadınların Türk siyaseti içindeki temsili bakımından da büyük bir öneme sahiptir.
Bakanlık Dönemi: Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı
1 Mayıs 2009 tarihinde Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı olarak atanması, Selma Aliye Kavaf’ın Türk siyasetindeki etkisini daha da artırmıştır. Bu görev, onun kadın hakları, aile politikaları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında daha fazla görünür olmasını sağlamıştır. Bakanlık görevi boyunca aile kurumunun güçlendirilmesine yönelik projelere öncülük etmiş ve bu alanda önemli çalışmalara imza atmıştır.
Ancak bu dönemde yaptığı açıklamalar ve aldığı bazı kararlar, kamuoyunda geniş tartışmalara yol açmıştır. 2010 yılında eşcinsellik hakkında yaptığı "Ben eşcinselliğin biyolojik bir bozukluk, bir hastalık olduğuna inanıyorum. Tedavi edilmesi gereken bir şey bence" açıklaması, büyük bir tepkiyle karşılanmıştır. İnsan hakları savunucuları, LGBTİ+ topluluğu ve çeşitli sivil toplum örgütleri bu açıklamayı kınamış, geniş çaplı tartışmalara neden olmuştur. Bu sözler, onun kamuoyundaki algısını derinden etkilemiş ve bakanlık dönemine yönelik eleştirilerin odak noktası olmuştur.
DEVA Partisi ve Sonraki Siyasi Yolculuk
Selma Aliye Kavaf, 2020 yılında Ali Babacan liderliğinde kurulan Demokrasi ve Atılım Partisi’nin (DEVA) kurucu üyeleri arasında yer alarak siyasi kariyerinde yeni bir sayfa açmıştır. DEVA Partisi’nin kuruluş sürecinde yer alması, onun siyaset sahnesindeki aktif rolünü sürdürdüğünü göstermektedir. Ancak 2023 genel seçimlerinde, DEVA Partisi'nin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile yaptığı iş birliği çerçevesinde CHP listelerinden Manisa milletvekili seçilmiştir. Bu seçim, Kavaf’ın siyasi kariyerindeki bir diğer dönüm noktası olmuştur.
8 Ocak 2025 tarihinde DEVA Partisi'nden istifa ettiğini duyuran Kavaf, bu adımıyla tekrar kamuoyunun gündemine gelmiştir. İstifa kararının ardından hangi siyasi oluşumda yer alacağı veya aktif siyasete devam edip etmeyeceği merak konusu olmuştur.
Aile ve Kişisel Yaşam
Selma Aliye Kavaf’ın kişisel hayatı da kamuoyunda ilgi uyandırmıştır. Kavaf, orta düzeyde İngilizce bilmektedir ve evli olup bir çocuk annesidir. Bu özellikleri, onun hem siyasi hem de özel yaşamında dengeli bir birey olduğunu göstermektedir. Ayrıca, Kavaf’ın kız kardeşi Sema Ramazanoğlu’nun da siyasetle ilgilenmiş ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak görev yapmış olması, Kavaf ailesinin Türk siyasetindeki etkisini artırmaktadır.
Kamuoyu ve Siyasi Miras
Selma Aliye Kavaf’ın siyasi kariyeri, hem başarıları hem de tartışmalı açıklamalarıyla hatırlanmaktadır. Kadın Kolları Başkanlığı’ndan milletvekilliğine, bakanlık görevinden DEVA Partisi’ndeki kurucu üyeliğe kadar geniş bir yelpazede etkili olmuştur. Özellikle kadınların siyasetteki temsiline katkıda bulunması, onun en önemli miraslarından biri olarak değerlendirilmektedir.
Bununla birlikte, LGBTİ+ topluluğuna yönelik açıklamaları ve bu konudaki duruşu, eleştirilerin odağında yer almıştır. Bu açıklamalar, insan hakları savunucuları ve farklı toplumsal gruplar tarafından büyük bir tepkiyle karşılanmış ve Kavaf’ın siyaset sahnesindeki itibarına gölge düşürmüştür.
Selma Aliye Kavaf, Türk siyasetinin önemli figürlerinden biri olarak hem destek gördüğü hem de eleştirildiği bir kariyere sahiptir. Onun hayatı ve siyasi kariyeri, toplumsal cinsiyet eşitliği, insan hakları ve aile politikaları gibi önemli konuların tartışılmasına vesile olmuştur. Eğitimci kimliğinden siyaset arenasındaki rolüne kadar uzanan bu yolculuk, Kavaf’ı Türk siyasi tarihinde dikkat çeken bir isim haline getirmiştir. Kavaf’ın siyasi mirası, gelecekte de toplumsal cinsiyet ve insan hakları tartışmalarında bir referans noktası olmaya devam edecektir.