UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve Mimar Sinan’ın "ustalık eserim" dediği Selimiye Camii'nde planlanan kubbe restorasyonu projesi, kamuoyunda yarattığı büyük tartışmaların ardından Edirne İdari Mahkemesi tarafından durduruldu. Mahkeme, kararın gerekçesinde, projenin uygulanması halinde eserde "telafisi güç ve geri dönüşü olmayan zararların doğabileceği" uyarısını yaptı.
Selimiye Camii Restorasyon Olayı Nedir?
Selimiye Camii restorasyon olayı, caminin kubbe tezyinatının (süslemelerinin) değiştirilmesi amacıyla hazırlanan bir proje etrafında gelişen ve bilim insanları, restoratörler ile sivil toplum kuruluşları arasında büyük fikir ayrılıklarına neden olan bir süreçtir.
1. Projenin İçeriği ve Amacı
Projenin Adı: "16. yüzyıla dönüş"
Hazırlayan: Selimiye Tahkik ve Tetkik Kurulu (Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bağlı).
Plan: Mevcut kubbe süslemelerinin tamamen kazınması ve yerine Mimar Sinan dönemine uygun olduğu iddia edilen yeni tezyinatın yapılması öngörülüyordu.
2. Tartışma ve Tepkilerin Kaynağı
Proje, uzmanların ve sanat tarihçilerinin sert eleştirileriyle karşılaştı. Tepkilerin temel kaynağı şunlardı:
Tarihi Dokuya Müdahale: Mevcut süslemelerin kazınarak değiştirilmesi, uluslararası koruma ilkeleriyle bağdaşmayan, eserin tarihi katmanlarına bilim dışı ve keyfi bir müdahale olarak görüldü.
Yüksek Kurul Onayı: Proje, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bağlı Bilim Kurulu tarafından daha önce üç kez reddedilmesine rağmen, daha sonra Yüksek Kurul'dan onay alması tepkileri artırdı.
Sanatçı Eleştirileri: Hattat Prof. Dr. Fatih Özkafa gibi isimler, "Tarihi camilerdeki yazıları değiştirmeye hiç kimsenin hakkı yok" diyerek projenin sakıncalarına dikkat çekti.
Mahkemenin Kararı ve Sonuç
Restoratörler, sanat tarihçileri ve bir vatandaşın açtığı dava üzerine devreye giren Edirne İdari Mahkemesi, projenin uygulamasına yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Gerekçe: Restorasyonun başlaması durumunda eserde "telafisi güç zararların" oluşma ihtimali.
Kritik Dönemeç: Bu tarihi karar, Selimiye Camii'nin korunması açısından hayati bir dönemeç olarak görülüyor. Mahkeme, proje dosyasına ait tüm belgeleri ve çalışmaların hangi aşamada olduğuna dair resmi raporları talep etti.
Bu süreç, Türkiye'nin UNESCO Dünya Mirası statüsündeki en önemli eserlerinden birinin geleceğini ve uluslararası itibarını koruma çabası olarak tarihe geçti.