Rusya genelinde birçok üniversite, Türk dili, edebiyatı ve kültürü üzerine yoğunlaşan Türkoloji kürsüleriyle dikkat çekiyor. Anadolu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zülfikar Bayraktar’a göre bu çalışmalar, sadece bilimsel değil, aynı zamanda kültürel bir diplomasi işlevi görüyor. Moskova’dan Yakutistan’a uzanan geniş bir akademik ağ, Türk dünyasına dair kapsamlı araştırmalar yürütüyor.

Akademik Köprü: Rusya’da Türkoloji Kürsüleri
Prof. Dr. Bayraktar, Türkoloji çalışmalarının özellikle büyük şehirlerdeki üniversitelerde yoğunlaştığını ifade ediyor. Moskova Devlet Üniversitesi, Sankt-Peterburg Devlet Üniversitesi, Kazan Federal Üniversitesi ve Ufa Başkurt Devlet Üniversitesi gibi kurumlar, Türkiye Türkçesi’nden Tatar ve Başkurt Türkçesi’ne kadar geniş bir yelpazede eğitim ve araştırma faaliyetlerini sürdürüyor. Bu çalışmalar, Rusya’daki Türk topluluklarının akademik anlamda tanınmasına büyük katkı sağlıyor.
Altay’dan Yakutistan’a Bilimsel Bir Türkoloji Haritası
Türkoloji araştırmaları yalnızca Moskova ve Kazan’la sınırlı değil. Altay, Yakutistan, Omsk ve Novosibirsk gibi bölgelerdeki üniversitelerde de Türk halkları üzerine filolojik ve kültürel araştırmalar yapılıyor. Bu durum, Türk kültürünün coğrafi derinliğinin ve tarihsel bağlarının bilimsel olarak incelenmesine olanak tanıyor. Bayraktar’a göre bu merkezler, Türkolojinin Rusya’daki tarihsel mirasını bugüne taşıyan önemli duraklar arasında.
Kültürel Yakınlaşma ve Akademik İşbirliği
Rusya’daki Türkoloji bölümleri, sadece birer bilimsel merkez değil, aynı zamanda Türkiye ile Rusya arasındaki kültürel etkileşimi artıran yapılar olarak da işlev görüyor. Prof. Dr. Bayraktar, bu kürsülerin Türk dili ve kültürünün tanıtılmasında önemli rol oynadığını ve gelecekte iki ülke arasında daha güçlü akademik işbirliklerine kapı aralayabileceğini vurguluyor.
Kaynak:
Prof. Dr. Zülfikar Bayraktar ile özel röportaj – Anadolu Üniversitesi