Esir Takası: Yeni Bir Aşamanın Başlangıcı mı?
22 Şubat 2025 tarihinde, Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin gözetiminde Hamas, altı İsrailli esiri serbest bıraktı. İsrail makamları, bu isimlerin Hisham al-Sayed, Omer Shem-Tov, Eliya Cohen, Omer Wenkert, Tal Shoham ve Avera Mengistu olduğunu açıkladı.
Hamas’ın rehineleri serbest bırakmasının ardından İsrail de 620 Filistinli esiri tahliye etti. İsrail Hapishaneler Dairesi’ne göre, bunların 151’i müebbet ve ağır hapis cezasına çarptırılmış kişilerden oluşuyordu. Serbest bırakılan esirlerin 43’ü Batı Şeria ve Doğu Kudüs’e, 11’i Gazze’ye, 97’si ise yurt dışına gönderildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sürecin ardından yaptığı açıklamada, şu ana kadar toplamda 147’si sağ, 45’i ölü olmak üzere 192 İsrailli esirin teslim alındığını belirtti. Netanyahu, Gazze Şeridi'nde hala 63 İsrailli esirin bulunduğunu ve onların da serbest bırakılması için baskılarını sürdüreceklerini ifade etti.
Ateşkesin İlk Aşaması: Kalıcı Barış Mümkün mü?
Bu ateşkes, üç aşamalı bir planın ilk adımı olarak görülüyor. İlk aşama kapsamında, toplam 1900 civarında Filistinli esir ile 33 İsrailli esirin serbest bırakılması hedefleniyor. Ancak anlaşmanın en kritik noktalarından biri, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarına nasıl devam edeceği ve ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşüp dönüşmeyeceği konusunda belirsizliklerin devam etmesi.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “Hamas’ın askeri gücünü tamamen ortadan kaldırmak zorundayız. Bu sadece geçici bir ateşkes, savaşın sonu değil.” açıklamasında bulundu. Hamas liderleri ise, ateşkesin kalıcı olması için İsrail’in tüm askeri birliklerini Gazze’den çekmesi gerektiğini savunuyor.
İnsani Kriz Derinleşiyor
Ateşkes süreci bir nebze rahatlama sağlasa da, Gazze’de insani kriz derinleşmeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler (BM), bölgedeki insani yardımların yetersiz kaldığını ve su, elektrik ve gıda kaynaklarının tükenme noktasına geldiğini belirtiyor. BM Genel Sekreteri António Guterres, “Gazze halkı, yalnızca ateşkes değil, onurlu bir yaşam hakkı talep ediyor. Uluslararası toplum, sürdürülebilir bir çözüm için daha fazla adım atmalıdır.” dedi.
ABD ve Avrupa Birliği, ateşkes sürecinin devam etmesini ve tarafların diplomatik müzakerelere yönelmesini destekliyor. Ancak İsrail hükümeti içinde anlaşmaya dair farklı görüşler bulunuyor. Koalisyonun sağ kanadındaki bazı bakanlar, Hamas ile yapılan esir takasının İsrail için bir zayıflık işareti olduğunu ve operasyonların sürdürülmesi gerektiğini savunuyor.
Bölgesel Dengeler ve Gelecek Senaryoları
Uzmanlar, İsrail ve Hamas arasındaki bu anlaşmanın, bölgedeki diğer aktörler için de önemli sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. Mısır ve Katar, müzakerelerde arabulucu olarak aktif rol oynarken, İran destekli grupların süreci nasıl etkileyeceği hala belirsizliğini koruyor.
Anlaşmanın ikinci aşaması, İsrail’in Gazze’deki askeri faaliyetlerini sonlandırmasını ve kalan esirlerin serbest bırakılmasını içeriyor. Ancak İsrail tarafında, özellikle Gazze’nin kuzeyinde Hamas’a yönelik baskının devam edeceği yönünde işaretler var.
Bölgede tansiyonun düşüp düşmeyeceği, tarafların sonraki adımlarına bağlı olacak. İsrail ve Hamas arasındaki müzakerelerin önümüzdeki günlerde nasıl ilerleyeceği, Ortadoğu’da yeni bir dönemin başlayıp başlamayacağını belirleyecek.