Haydar Dümen, Türk tıp dünyasında ve yazın hayatında yıllar boyunca çok tartışıldı. Kimileri onu cesur, kimileri de toplumun ahlakını sorgulayan bir yazar olarak tanıdı. Ama bir gerçek var ki, bu cesur adamın arkasında her zaman ona destek olan, yıllar boyu birlikte yol aldığı güçlü bir kadın vardı: Gül Dümen. Peki, Gül Dümen kimdir? Sadece Haydar Dümen’in eşi mi? Yoksa kendi ayakları üzerinde duran, başarılarıyla dikkat çeken bir kadın mı? Gelin, Gül Dümen’in yaşamına ve yıllar içinde karşılaştığı zorluklara daha yakından bakalım.
Gül Dümen: Bir Kadın, Bir Hikaye
Gül Dümen, 1963 yılında Mersin’de dünyaya geldi. Mersin Anadolu Tevfik Sırrı Gür Lisesi’ni bitiren Gül Dümen, eğitimine İstanbul’da devam etmeye karar verdi. Marmara Üniversitesi’nde Psikoloji Bölümü’ne girdi. Bu alandaki eğitimini tamamladıktan sonra bir de çift anadal yaparak, Televizyon Haberciliği ve Programcılığı (TVJ) bölümünden mezun oldu. Ancak eğitimle sınırlı kalmadı; yıllar boyunca daha fazla şey öğrenmek, kendini geliştirmek için durmadan çalıştı. Üsküdar Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji alanında yüksek lisans yaparak, psikolojiye olan tutkusunu sürdürdü. Akademik kariyerine ve insanlara yardım etme misyonuna sadık kalarak, her zaman daha fazlasını başarmak için çaba sarf etti.
Ama işin içine Haydar Dümen girince, hayatı hiç de tahmin ettiği gibi gitmeye başlamadı.
Aşkın ve Zorlukların Başlangıcı: Haydar Dümen ile Evlilik
1993 yılında Gül Dümen, kendisinden 32 yaş büyük olan ünlü psikiyatrist Dr. Haydar Dümen ile evlendi. Birçok kişiye göre, bu ilişki sıradan bir hikaye gibi başlamadı. Bir taraf, cesur yazıları ve toplumun ahlakını sorgulayan görüşleriyle tanınan, tartışmaların göbeğinde yer alan bir isimdi. Diğer taraf ise, hayatta her zaman daha sakin, daha az dikkat çekici bir yol izleyen bir kadındı. Ancak bir araya geldiklerinde, aralarındaki bağ, ne kadar farklı olurlarsa olsunlar, her şeyin üstesinden gelebilecek kadar güçlüydü.
Gül Dümen, yıllar boyu hem eşinin yanında yer alarak onun başarılarına ortak oldu, hem de kendi yolunda ilerleyerek iş dünyasında ve psikoloji alanında kendi izini bıraktı. Haydar Dümen’in yazılarındaki sertliği, Gül Dümen’in güçlü, fakat aynı zamanda sakin ve bilge duruşuyla dengelendi. Onlar, hem bir aile olarak, hem de iki ayrı kişilik olarak birbirlerine sonsuza kadar bağlı kaldılar.
Haydar Dümen'in Mirası: 100 Milyonluk Zenginlik ve Aşkın Ardında Kalanlar
Haydar Dümen, 2022 yılında hayata veda ettiğinde ardında büyük bir miras bıraktı. 92 yaşında ölen Haydar Dümen’in geride bıraktığı 100 milyon değerinde gayrimenkul varlığı, onu yalnızca bir yazar ya da tıp uzmanı olarak değil, aynı zamanda gayrimenkul zengini olarak da anılmasına neden oldu. Peki, bu büyük servet şimdi kime kaldı? Evet, doğru bildiniz. Bu servet, Gül Dümen’e… Gül Dümen, eşinin hem maddi mirasını hem de toplumsal anlamdaki etkisini devraldı.
Haydar Dümen’in ölümünden sonra, Gül Dümen, hayatını yeniden şekillendirmek için bu büyük mirasa el attı. Fakat onun bu yolculuğu sadece bir mirası devralmakla sınırlı kalmadı. Gül Dümen, aynı zamanda eşinin mirasını, onun değerlerini yaşatarak sürdürmeye kararlıydı.
Gül Dümen’in Yaşadığı Zorluklar: Dolandırıcılık Olayı ve Mücadele
Haydar Dümen’in ölümünden kısa bir süre sonra, Gül Dümen’in hayatında başka bir dram daha patlak verdi. Aileyi ve serveti koruma çabası, onu bir dolandırıcılığın içine sürükledi. Gül Dümen, İstanbul Cihangir’deki 5 katlı binasını satmaya karar verdi. Ama işler beklediği gibi gitmedi. İşin içine, tefecilik yaptığı iddia edilen bir çete girdi. Gül Dümen’in güvenini suistimal eden bu çete, binanın satışını yasallaştırmaya çalışırken, binanın mülkiyetine el koyarak, onu 45 milyon TL değerindeki gayrimenkulünden etti.
Bu olayın iç yüzü oldukça karışıktı. Gül Dümen, Tanju Aksu adında bir kişiyle anlaşarak binayı geçici olarak devretmeye karar verdi. Ancak, Tanju Aksu ve çetesi, işlemi oyalayarak binanın satışını gerçekleştirdi ve Gül Dümen’i tehdit ederek mülkiyeti ele geçirdi. Olay, yalnızca Gül Dümen’i değil, benzer şekilde altı başka mağduru da içine alarak büyüdü. Bu dolandırıcılık olayı, Gül Dümen’in hayatındaki en büyük travmalardan birine dönüştü.
Çete, Gül Dümen’i tehdit ederek, şoförüyle birlikte darp etti. Hakkını aramaya çalışan Gül Dümen ve şoförü, tehditler ve şiddetle karşı karşıya kaldılar. Olayın ardından, pek çok başka mağdur da bu dolandırıcılık çetesinin kurbanı olduğunu ortaya koydu. Soruşturmalar ise hala devam ediyor. Gül Dümen’in bu süreçteki mücadelesi, sadece kendi için değil, diğer mağdurlar için de bir umut ışığı oldu.
Haydar Dümen ve Gül Dümen’in Mirası ve Mücadelesi
Gül Dümen’in hayatı, yalnızca bir kadının değil, bir toplumun, bir ailenin ve bir dönemin hikayesidir. Haydar Dümen’in ardında bıraktığı miras, sadece maddi bir servet değil, aynı zamanda yaşanmış bir hayatın, aşkın ve mücadelenin izleridir. Gül Dümen, eşinin mirasını devralırken, aynı zamanda onun değerlerini, başarılarını ve karşılaştığı zorlukları da üzerine alarak bu mirası yaşatmaya devam ediyor.
Gül Dümen’in hayatı, yalnızca bir eş olmanın ötesine geçerek, güç, direnç ve kararlılıkla dolu bir yolculuğa dönüştü. Her ne kadar dolandırıcılık ve tehditlerle karşılaşmış olsa da, o her zaman dimdik ayakta durmayı başardı. Gül Dümen, hayatını, hem eşinin mirasına hem de kendi mücadelesine adamış bir kadın olarak tarihine geçecek. Hem akademik hem de kişisel yaşamında sürekli olarak büyüyen, zorluklar karşısında yılmayan bir kadın… Haydar Dümen’in eşi Gül Dümen, hayatının en zorlu dönemlerinde bile asla geri adım atmadı. Onun mücadelesi, sadece kendi hayatının değil, aynı zamanda tüm kadınların mücadelesinin bir simgesi olmuştur.
