Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu’nda kabul edildikten sonra Genel Kurul aşamasına gelen 11. Yargı Paketi, yılbaşından önce yasalaşması beklenen en önemli hukuki düzenlemelerden biri. Paketin içeriğindeki bazı maddeler, özellikle 6 Şubat depremi mağdurları ve hukukçular tarafından "suçluların cezasız kalacağı" endişesiyle tepkiyle karşılanmıştı.
Deprem suçları af kapsamı dışında bırakıldı
Paketin tartışmalı 27. maddesinde yapılan son dakika değişikliğiyle, deprem nedeniyle yıkılan binalara ilişkin sorumluluğu bulunan kişilerin yargılandığı dosyalar düzenleme dışı tutuldu.
İnfaz düzenlemesinden yararlanamayacaklar: 6 Şubat depremleri öncesinde veya sonrasında deprem suçu (ihmali davranışla kasten öldürme, taksirle ölüme sebebiyet verme vb.) nedeniyle yargılanan kişiler, Covid-19 döneminden bu yana süregelen esnek infaz düzenlemelerine dahil edilmeyecek.
Dosyalar ayrıldı: Deprem felaketindeki yapı kusurları ve ihmallerle ilgili devam eden ceza davaları, mevcut yasal hükümlere göre hiçbir indirim veya erken tahliye imkanı olmaksızın görülmeye devam edecek.
Depremzedelerin nöbeti ses getirdi
Bu kararın alınmasında en büyük etkenin, depremzedelerin günlerdir sürdürdüğü protestolar olduğu belirtiliyor. Meclis önünde nöbet tutan ve "Adalet İstiyoruz" sloganıyla seslerini duyurmaya çalışan aileler, düzenlemenin deprem suçlularını kapsamaması için yoğun bir kamuoyu baskısı oluşturmuştu.
11. Yargı Paketi’nde neler var?
Deprem suçlarının çıkarılmasının ardından paketin geri kalanında şu başlıklar öne çıkıyor:
Casusluk düzenlemesi: "Etki ajanlığı" olarak bilinen maddenin geri çekilmesinin ardından, devletin güvenliği aleyhine işlenen suçlarla ilgili yeni tanımlamalar.
Soyadı düzenlemesi: Kadınların evlendikten sonra bekarlık soyadlarını tek başına kullanabilmelerine imkan tanıyan hükümler.
Hukuk mesleklerine giriş: Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı ile ilgili usul ve esasların belirlenmesi.
