Böcek Ailesinin Ölümünde Adli Tıp Raporu Kimyasal Maruziyeti İşaret Etti
İstanbul’un Fatih ilçesinde bir otelde konaklayan Böcek ailesinin ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma, Adli Tıp Kurumu’nun ön raporuyla birlikte yeni bir aşamaya geçti. Raporda, aile üyelerinin otel ortamında “fosfin (phosphine) gazı” olarak bilinen zehirli bir kimyasala maruz kaldığı belirlendi. Yapılan incelemelerde, aile tarafından tüketilen gıdalarda zehirleyici herhangi bir maddeye rastlanmadığı, ölüm nedeninin dış ortam kaynaklı kimyasal etkiden kaynaklandığı tespit edildi. Soruşturma birimleri, kimyasal maruziyetin kaynağına ilişkin araştırmalarını genişletirken, otelde daha önce gerçekleştirildiği belirlenen ilaçlama işlemi dosyanın merkezine yerleştirildi.
Olay, aile fertlerinin konakladıkları odada fenalaşmaları üzerine sağlık ekiplerine yapılan ihbarla ortaya çıkmıştı. İlk değerlendirmelerde, aile bireylerinin kısa süre önce birlikte tükettikleri yemek sonrası rahatsızlandıkları bilgisi nedeniyle olay gıda zehirlenmesi şüphesiyle ele alınmıştı. Ancak hem hastane hem de adli incelemeler derinleştikçe gıda kaynaklı bir etken bulunmadığı anlaşıldı. Yapılan toksikolojik testlerde, aile fertlerinin bedeninde fosfin gazına işaret eden kimyasal bulgulara rastlanmasıyla birlikte soruşturmanın seyri değişti.
Adli Tıp Kurumu’nun raporunda, olayın gerçekleştiği otel odasında yapılan örneklem analizleri ayrıntılı şekilde ele alındı. Rapora göre, odanın belirli noktalarında fosfin gazı kalıntıları tespit edildi. Bu bulgu, kimyasalın aynı odada veya yakın çevrede uygulanan bir işlem üzerinden ortama yayıldığı ihtimalini güçlendirdi. Soruşturma kapsamında, otelde kısa süre önce gerçekleştirildiği belirlenen haşere ilaçlaması işlemi üzerinde durulmaya başlandı. Bu tür kimyasal uygulamalarda kullanılan bazı ilaçların uygun olmayan koşullarda uygulanması hâlinde fosfin gazı oluşumuna yol açabildiği biliniyor. İnceleme ekipleri, otelin söz konusu ilaçlamayı hangi firma aracılığıyla yaptığını, kullanılan madde türünü ve uygulama yöntemini belirlemek amacıyla teknik ve idari verileri talep etti.
Resmî raporun sunulmasıyla birlikte, ölüm nedenine ilişkin tartışmalar da sona erdi. Raporda, aile fertlerinin tamamının aynı dış kimyasal etkiye maruz kaldığı, maruziyetin anlık değil belirli bir zaman dilimi içinde gerçekleşmiş olabileceği değerlendirildi. Buna göre, aile bireylerinin gece boyunca odada bulundukları süre içerisinde havaya karışan fosfin gazını soludukları tespit edildi. Rapora göre, gıdaların incelenmesi sonucunda zehirlenmeye yol açabilecek herhangi bir madde bulunmadı ve bu bulgu gıda zehirlenmesi ihtimalini tamamen ortadan kaldırdı.
Soruşturma dosyasında yer alan bilgiler, incelemelerin yalnızca adli değil idari süreçleri de içerdiğini gösteriyor. Otel yönetimi, çalışanlar ve ilaçlama hizmeti sunan firma yetkililerinin ifadelerinin alınmasına devam ediliyor. Yetkililer, binada kullanılan kimyasal maddelerin mevzuata uygun olup olmadığını, uygulama sırasında gerekli güvenlik önlemlerinin alınıp alınmadığını ve ilgili alanların yeterli süre havalandırılıp havalandırılmadığını araştırıyor. Bu kapsamda, uygulama sırasında tesisin hangi bölümlerinin boşaltıldığı ve güvenlik prosedürlerinin nasıl işletildiği de inceleme konusu oldu.
Ailenin odasında bulunan kişisel eşyalar üzerinden yapılan laboratuvar incelemelerinde de kimyasal maruziyeti destekleyen bulgular elde edildi. Giysiler, tekstil ürünleri ve havalandırma kanallarından alınan örneklerde fosfin gazı kalıntılarının bulunması, kimyasalın odada yaygın bir dağılım gösterdiğini ortaya koydu. Bu durum, zehirlenmenin yalnızca kısa süreli bir temasla değil odanın genel hava sirkülasyonuyla gerçekleştiğini gösteriyor. Adli rapor, ölümün zamanlamasını da kimyasal maruziyetin etkileriyle uyumlu olarak değerlendirdi.
Olay sonrası otelin aynı katta bulunan odalar geçici olarak hizmet dışı bırakıldı ve teknik inceleme başlatıldı. Kamu kurumlarının ortak yürüttüğü çalışmaların ardından, soruşturmanın seyri raporun nihai hâline göre şekillenecek. Yetkililer, aile fertlerinin ölümüne yol açan kimyasal maruziyetin hangi işlem sırasında ortaya çıktığını belirlemek için çalışmalarını sürdürdüğünü açıkladı.
