Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) Başkanı Faruk Bilir, alışveriş sırasında kasada telefon numarası istenmesiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Vatandaşlardan bu bilgilerin talep edilmeden önce mutlaka bilgilendirme yapılması gerektiğini belirten Bilir, numara paylaşımının alışverişin zorunlu bir parçası gibi algılanmaması gerektiğini vurguladı.
TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu'nda konuşan Bilir, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda kişisel verilerin hangi şartlarda işlenebileceğinin açıkça düzenlendiğini hatırlatarak, telefon numarası talebiyle ilgili dikkat edilmesi gereken noktaları paylaştı.
"Alışverişin olmazsa olmazı gibi bir algı oluşuyor"
Telefon numarası istenmesinin KVKK'ya yapılan en yaygın şikayetlerden biri olduğunu ifade eden Bilir, vatandaşların bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bilir, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
"Yaptığımız incelemelerde, hatta araştırmalarda alışverişe ilk telefonla başlandığını görüyoruz. 'Telefon numaranızı verir misiniz?' deniliyor, vatandaşta da 'telefon numarası istenmesi' alışverişin olmazsa olmazı gibi bir algı oluşuyor. Aslında açık rıza istiyorlar ama biz bu açık rıza isteme usulünü kabul etmiyoruz. Mesela telefon numarasının istenmesi sırasında 'Telefon numaranızı reklam, geri bildirimler için' veya eğer ürün kargo yoluyla teslim edilecekse 'İletişim için istiyoruz' denilmesi gerekir. Kanunen başkaca bir veri işleme şartının bulunmadığı hallerde vatandaşın açık rızasının alınması gerektiğini savunuyoruz."
Bilir, kişisel verilerin işlenmesinin belirlenen sekiz şarta bağlı olduğunu ve bu şartlardan birine dayanılmadan yapılan veri işlemenin hukuka aykırı olacağını belirtti.
KVKK Başkanı Bilir, bazı işletmelerin müşterilerden biyometrik veri talep etmesini uygun bulmadıklarını belirtti. Spor salonlarında kimlik doğrulama için parmak izi, retina, göz veya avuç içi taramasının ölçüsüz olduğunu vurguladı.
