Bingöl, maden sahasında yapılacak kazının boyutlarına dikkat çekerek, “700 futbol sahası büyüklüğünde ve 500 metre derinliğinde bir alan kazılacak. Bu alandan yaklaşık 60 milyon ton hafriyat çıkarılacak. Altın madenciliğinde 1 ton topraktan en iyi ihtimalle 10 gram, Türkiye ortalamasında ise 3-4 gram altın elde ediliyor. Ancak 1 gram altın için 166 ile 400 litre arasında su tüketiliyor” diye konuştu.

Su kaynaklarının yanlış yönetildiğini savunan Bingöl, “Susuzluk yalnızca Eskişehir’in değil, tüm Türkiye’nin kapısında. Su yönetimi doğru yapılmazsa, Uşak ve İzmir örneklerinde olduğu gibi insanlar saatlerce susuz kalabilir. Şu an barajlardaki doluluk oranı yüzde 31 seviyesinde. Eskişehir’de kişi başı günlük tüketim ortalama 75 litre, iş yerlerinde ise 150 litre. 2030’da nüfusun 1 milyon 200 bine ulaşması bekleniyor. Eğer önümüzdeki 5 yıl içinde ciddi projeler yapılmazsa şehir büyük bir su kriziyle karşılaşacak” ifadelerini kullandı.
Altın madenciliğinin ekonomik getirisi ile çevresel etkilerini kıyaslayan Bingöl, “Devlet yalnızca 6 ayda faize 1 trilyon 110 milyar lira ödedi. Buna karşılık buradan elde edilecek altın miktarı devede kulak kalır. Ormanlarımızın, doğal alanlarımızın ve su kaynaklarımızın altın uğruna yok edilmesi kabul edilemez” dedi.
Bingöl, su tüketiminin bilinçli yapılması gerektiğini belirterek önerilerini şöyle sıraladı:
“Bir kişinin günlük 75 litre, dört kişilik bir ailenin ise 300 litre tüketimi yeterlidir. Bu da ayda 10 ton (10 metreküp) eder. 10 tona kadar su ücretsiz olmalı, sonrasında fiyatlar kademeli artırılmalı. Bu uygulama hem israfı önler hem de tüketimde yüzde 60’a varan azalma sağlar. Böylece Eskişehir’de su sıkıntısı 2 yıldan 4 yıla ötelenebilir.”
Merkezi hükümet ve yerel yönetimlere çağrı yapan Bingöl, “Eskişehir’in su ihtiyacı acilen planlanmalı, kaynaklar doğru kullanılmalı ve israfı önleyecek tedbirler alınmalıdır. Ayrıca madenin çevreye vereceği zarar unutulmamalıdır. Kullanılacak suyun Sakarya Nehri’ne aktarılması gelecekte büyük çevre felaketlerine yol açacaktır. Eğer bugünden harekete geçmezsek, 2 yıl içinde Eskişehir’de büyük çaplı su kesintileri yaşanacak ve bu durum insan sağlığını ciddi biçimde etkileyecektir” diye konuştu.